Sanat da muhaliftir, sanatçı da. Sanat, sadece zaman geçirmek, oyalamak, eğlendirmek için değildir. Olmamalıdır da…
Sanat, topluma ve yaşadığı döneme değer katan, yol gösteren bir araçtır…
Öyle de olmalıdır…
O yüzden de sanata önem vermek, özgür bırakmak, desteklemek son derece mühim…
İşte hem ülkemize hem Antalyamıza hem sanata hem ekonomiye hem gelişmişliğe katkı sunan bir eser, proje, sanat merkezi…
Maalesef mimarı yerel yönetimler ya da merkezi hükümet değil…
İş dünyası…
Sermayenin bir araya geldiği Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın eseri…
Dünyanın ünlü ressam ve heykeltıraşlarının sergilerini açabileceği bir standartta ilk sergi salonlarına sahip merkez olan Antalya Kültür Sanat’tan bahsediyorum…
Hani ATSO’nun boşaltılan ve yıkılan eski binası…
Rengarenk borularla kaplı o renkli bina…
Dün herkesten önce ilk kez gezme fırsatı yakaladım…
Bir yandan bu gecikmişliğe ve idarecilerin pas geçmişliğine kızıp, bir yandan iş dünyasının sanata yatırımına sevindim…
En büyük sevincim ise Sinan Genim gibi hocaların, sanatçıların, mimarların varlığı…
Projenin mimarı Genim, binanın kaplandığı boruların, hareketliliğin ve renklerin varoluş sebebini açıkladı…
Devletin tekdüzeliğine karşı tepkiydi bu renkli, hareketli, birbirinden farklı borular…
Yaratılmak istenilen tek tip insana karşı var olan çok sesli, renkli yapımızdı…
Olmaz, olamaz dedi…
Meselenin insanları çukurlara taşımak değil, zirveye çıkarmak olduğunu ifade etti…
İşte hepimizin tüm meselesi zirveye çıkmak olmalı…
Bunun için de renklerimizle mutlu olacağız, şikayet etmeyeceğiz…
Bu renklerin sesine kulak vereceğiz…
Ve birlikte yükseleceğiz…
Emeği geçen herkese teşekkürler…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.