
İbrahim Akkaya
İşte Antalya İşte Cumhuriyet
Antalya, bir kez daha farkını ortaya koydu.
Antalya’nın aydınlık ihsanları Cumhuriyete sahip çıktı.
Hem de öyle bir sahiplenme ki, ne yasak işledi, ne barikat fayda etti, ne de biber gazı, Antalyalılar Cumhuriyeti, Antalya’ya ve Cumhuriyete yakışır bir şekilde kutladı..
Aslında yasakçılara teşekkür borçluyuz.
Onların sayesinde Cumhuriyet’e, Atatürk ve ilkelerine daha çok sarılmaya, daha coşkulu kutlamaya başladık.
Cumhuriyetin değerini, Atatürk ve silah arkadaşlarının değerini şimdi daha çok biliyoruz, onlara olan borcumuzu en büyük bayramlı adına yaraşır bir şekilde kutlayarak gösteriyoruz.
Dün Antalya’daki manzara tek kelime ile muhteşemdi.
CHP Antalya örgütü çok iyi bir sınav verdi.
Antalya Valiliği’nin Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk koyma talebinin geri çevrilmesi üzerine il binası önünde toplanan CHP’liler, Türk Bayrakları, Atatürk posterleri ve sloganlar eşliğinde disiplinli ancak coşkulu bir yürüyüşle Güllük Caddesi’nden yürüyüşe geçip, Yavuz Özcan Parkı’nda diğer guruplarla birleşerek Cumhuriyet Meydanı’na gittiler.
Cumhuriyet Meydanı’na kadar her şey çok iyi gidiyordu.
Ancak burada yaklaşık 15 bin kişiyi alana sokmak istemeyen bazı işgüzarlar yüzünden hava birden bulandı.
Cumhuriyetçiler barikatla Cumhuriyetin Meydanı’na sokulmak istenmediler.
Cumhuriyetçilerin Cumhuriyetin Kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le kucaklaşmalarını önlemeye çalıştı örümcek kafalı zihniyet.
Ata’ya olan saygının, minnet duygusunun göstergesi olan çelenklerin sunulmasını engelleyeme çalıştılar polis barikatıyla..
Halk bu, yasak da, barikat ta dinlemez.
Çünkü en büyük bayramı kutlamaya kararlı.
Kimse durduramazdı artık bu coşkuyu.
Kimse önleyemezdi Cumhuriyetçileri, Cumhuriyetin kurucusu ile buluşmayı..
Burada akli selim galip geldi.
En küçük bir fitil çok üzücü olayların başlangıcı olabilirdi.
Antalyalı Cumhuriyetçiler yine de kendilerine yakışanı yaptılar.
Tahriklere kapılmadılar, ama barikatları da aşmayı bildiler.
Barikatlar alışırken uf ak tefek olaylar da yaşanmadı değil.
Amirlerinin talimatıyla gurubun önündeki bazı kişilere biber gazı sıkmaya başlayan polisin bu tutumu, havayı gerginleştirirken, olası bir çatışma ve arbedeni yaşanmamış ve kimsenin burnunun kanamamış olması da Antalya adına sevindirici.
Görüldü ki halktan büyük güç yok.
Polisin copu da, biber gazı da halkı durduramaz, yıldıramaz, sindiremez.
Dün yürüyüşe katılanların ve Cumhuriyet Meydanı’nı dolduranların gözlerinden bunu çok net bir biçimde okumak mümkündü.
Antalya, tam bir yumruk, tek bir güç olarak Cumhuriyeti sahiplendi ve kutladı.
Şu noktanın altını net bir şekilde çizmek gerekir ki kadınların Cumhuriyete sahip çıkma gününe katılımı ve coşkusu harikaydı.
Bir kez daha gördük ki Cumhuriyeti kuruluşunda büyük katkı sahibi olan kadınlar, koruma ve kollanmasında da ön saflarda yer alıyorlar.
Antalya’nın aydınlık kadınlarını dün gururla ve heyecanla izledik.
Antalya’nın aydınlık kadınlarının yüzünden şu mesajı okumak mümkündü :
“Cumhuriyeti biz kurduk, yaşatmak ve gelecek kuşaklara emanet etmek bizim en kutsal görevimiz. Cumhuriyeti yıkmak isteyenler, karşılarında bizi bulurlar. Biz Cumhuriyet kadınlarıyız, Cumhuriyete uzanan eller karşısında bizi bulurlar. Dünya durdukça Türkiye Cumhuriyeti yaşayacak”
Dün başlayan Cumhuriyet coşkusu bugün de devam edecek.
Her türlü engelleme karşı halk Cumhuriyeti yaşatmaya, coşkulu ve gururla kutlamaya kararlı..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.