İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçildiğini kanıtlamak için seçim gecesinden itibaren ‘Hak yemem. Hakkımı da yedirmem’ söylemiyle mücadele eden, yaklaşık 17 gün sonra görevi devralabilen Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’daki Yeni Bir Başlangıç Buluşması’ndaydık…

Yüz binlerce İstanbullu’nun ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen vatandaşların buluştuğu miting için saatler önceden düşülmüştü yollara. Biz de öyle yaptık. Ama nafile. Tren, tramvay, metro, otobüs vs tüm ulaşım kanalları doluydu. Seferlerini yapan metrolarda duraklarda binmek isteyen yüzlerce vatandaş vardı. Ama alacak yer yoktu. Kapılara kadar doluydu trenler…

Dini bayramlar ya da AKP’nin toplantı, miting vs buluşmalarında uygulanan ‘ücretsiz ulaşım’ ya da taşıma seferberliği yoktu…

Zorla, baskıyla gelen de yoktu…

Herkes hür iradesi ve parasıyla düşmüştü yola…

Alan saatler önce dolmuştu. Maltepe’ye akın akın geliyordu 7’den 70’e vatandaşlar. Ama miting saatine yakın moraller Ankara’da şehit cenazesinde anamuhalefetin genel başkanına yapılan yumruklu saldırı, sonrasında güvenlik için beklediği eve yapılan Sivas olaylarını anımsatan saldırı ile bozuldu…

Ama provokasyona gelinmedi…

Herkes sağduyulu hareket etti ama devlet yetkililerini göreve çağırdı…

Bir şehit cenazesinde bu olayın yaşanması basit bir şey değildi…

Organize bir el olduğu ve CHP ile terörün bir araya getirilmeye çalışıldığı ortadaydı. Ama bunu kabul etmek mümkün değildi…

Neyse ki korkulan olmadı. Sağı-solu siyasi ve basın dünyasından önde gelenleri akli selim mesajlar verdi…

Cumhurbaşkanı da beklenen tepkiyi sosyal medyadan verdi…

Dileriz öfke ve kin dili, nefret söylemi bir an önce biter. Herkes akli selimde buluşur…

Gelelim İmamoğlu’nun mitingine. Açılıştan kapanışa ince düşünülmüştü konuşma ve etkinlikler…

Aile büyükleri, eşi ve çocuklarıyla sahneye çıkış, İstiklal Marşı, mehteran, devlet duası, çocukların İmamoğlu’nu sahnede sarması, annesiyle kapanışa doğru selamlama vs…

Ve mesajlar…

Şeffaf belediyecilik…

Eşit hizmet…

Park, meydan, ulaşım ve planlamaya özen…

Çalmamak…

Çaldırmamak…

İşin ehli kadrolarla görev…

Kibirden uzak durmak…

Daha ne olsun…

Herkesten beklenen de budur. Herkes aynı duyarlılıkla ve sevgiyle halkla kucaklaşmalı…

Seçilenler, seçenleri unutmamalı. Vaatlerini gerçekleştirmek için daha özverili olmalı…

O vakit seçenler, seçilenleri el üstünde taşır…

Yeter ki onlar halkını baş tacı yapsın…

Bunun İstanbul’u Antalya’sı yok…