Aramızdan ayrılışının 76’ncı yılında Atatürk’ü her geçen gün artan özlem, saygı ve minnetle anıyoruz.

Ata’ya ve ilkelerine yeterince sahip çıkamadığımız, layık olamadığımız gerçeğini de gözardı edemeyiz.

Özellikle son 12 yılda Atatürk ve iki büyük emanetinden birisi olan Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik saldırılar arttı.

İhanet şebekeleri ve onların sırtını sıvazlayanlar çok şımardılar..

Kamu kurum ve kuruluşlarından Türkiye Cumhuriyeti’ni simgesi olan T.C.’yi kaldırdılar..

Atatürk, Cumhuriyet, Türk Gençliği gibi kavramlar ders kitaplarından çıkarıldı.

Devlet nişanlarından T.C. ibaresi ve Atatürk silueti kaldırıldı.

Bunu yapanlara şu mesajı vermek lazım :

“ Türkiye Cumhuriyeti öve Atatürk isminden niçin rahatsız oldunuz ? Türk Milletinin gönlüne kazanmış bu değerleri silmeyene sizin, ne de patronlarınızın gücü yeter mi “

Elbette yetmez, yetmeyecek de..

Ancak Ata’ya yönelik çirkin saldırılar devam ediyor..

İktidarın ‘Açılım’ saçmalığından cesaret alan bölücü örgütün maşaları Atatürk heykellerini söküyor, kırıyor, yakıyor.

Rengini bu vatan içtin canlarını seve seve veren şehitlerimizin kanlarından alan Türk Bayrağı da hainlerin; alçakların saldırısına uğruyor..

Alçaklar polisin gözü önünde bayrağımızı gönderden indiriyor, yırtıyor, yakıyor..

Atatürk, Cumhuriyet ve kurumlarını çok güvendiği Türk Gençliği’ne emanet etmişti.

Ancak siyasal iktidar ‘Atatürk Gençliği’ kavramından nefret ettiği için çağdaş eğitim sistemini rafa kaldırarak, tek tip bir ulus yaratma çabasını sürdürüyor.

Laik anlayışı yok etmek, dini esasların geçerli oluğu bir yönetimi dayatmak için AKP iktidarı, gençliği Ata’nın hedef gösterdiği ‘ çağdaş medeniyet’ ilkesinden uzaklaştırarak dindar-kindar bir nesil yaratmaya çalışıyor.

Çok sıkıntılı bir süreci yaşıyoruz..

Ancak asla ümitsiz olmamalıyız..

Çok güvendiği millete ile beraber giriştiği bağımsızlık mücadelesini kazanıp, milletin destek ve azmiyle çağdaş Türkiye Cumhuriyeti ile taçlandıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 76’ncı yılında matem tutma, gözyaşı dökmek yerine bize emanet ettiği eserlerini zenginleştirmek ve gelecek kuşaklara en iyi şekilde anlatmayı kutsal bir görev olarak kabul etmeliyiz..

Atatürk, çok inandığı güvendiği Türk Ulusu ile tarihin en görkemli zaferlerinden birisini kazanmış, bunu yaparken de vatan ve hürriyet aşkını tüm dünya göstermişti.

Bir milletin destansı var olma mücadelesi ile diğer uluslar için de örnek teşkil etmişti.

İçinde bulunduğumuz olumsuz şartlara ve dayatmalara karşın ülkemizi yıpratmak isteyenlere karşı millet olarak birli ve beraberlik içerisinde hareket ettiğimizi göstermek, Atatürk’ün aramızdın ayrılışının 76’ncı yılında dünyaya vereceğimiz en önemli mesaj olur şüphesiz.

Son yıllarda yaşananlar, dayatılmak istenenler ve çağ dışı kafaların ürünü olan uygulamalar, Atatürk ve arkadaşlarının değerini anlamak açısından hayati önem taşıyor.

Gerçek şu ki sırat köprüsündeyiz.

Atatürk ilkeleri ile Cumhuriyete ne pahasına olursa olsun sahip çıkmakta kararlı bir ulus, diğer yanda Atatürk ilkeleri ile Cumhuriyet kurumlarını yok edip, dini esaslar ve tek adam anlayışının geçerli olduğu bir yönetimi dayatmak isteyen siyasal iktidar..

Yüce Atatürk, sen rahat uyu..

Emanetlerine ve kazanımlarına dün olduğu gibi bugün de yarın da sahip çıkacağımız ve yaşatacağız.

Türk Ulusu buna emin ve kararlı..

Sloganımız belli….

İnadına Atatürk..

İnadına Cumhuriyet..