
İbrahim Akkaya
Antalya sınıfta kaldı !
Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan ‘Dönüşüm Paketi’nin içinde İngiltere’nin Başkenti Londra’da olduğu gibi kent içine otomobille girişin ücretli olması, kentin prestij alanlarının trafiğine kapatılması, metro olan yerlere servis kaldırılması gibi uygulamalar var..
Kent merkezlerinin tamamen değişmesini amaçlayan eylem planının 2018 yılı sonuna kadar tamamlanacağını açıkladı Başbakan Ahmet Davutoğlu..
Yani önümüzdeki 3,5 yıl gibi kısa bir süre var..
Eylem planında ‘Antalya-İstanbul demiryolu Projesi’nin de tamamlanması bulunuyor.
Uygulama olasılığı konunda çeşitli görüşler var.
Eylem planına iyimser yaklaşanlar olduğu gibi, AKP’nin mahir olduğu gündem değiştirme girişimi olarak yorumlayanlar da var..
Özellikle servislerin kaldırılması konusunun bir hayli sıkıntı yaşanacağının sinyalleri erkenden geldi.
Dahası Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’ın okul servislerinin kalkmasının söz konusu olmadığı yönündeki açıklamamaları kafa karıştırdı..
AKP hükümeti içindeki görüş ayrılıklarının bir kez daha su yüzüne çıktığı gözlendi.
Kent içine otomobille ücretle giriş ve kentin prestij ilanlarının trafiğe kapatılması konusu aslında Antalya için yabancı değil..
Türkiye’nin en özel kenti konumunda olan Antalya’nın daha yaşanabilir bir kent olması için çok çarpıcıcı öneriler yapılmıştı.
Bu öneriler arasında Antalya’ya iç göçün durdurulması, Antalya’ya yerleşmenin belirli kıstaslara bağlanması, Antalya için vize uygulaması getirilmesi vardı..
Elbette özgürce seyahat etmek, konaklamak bireylerin Anayasal hakkı..
Bu noktada Antalya gibi ülkenin vizyon kentinin koruma altına alınması, Antalya’ya girişin ve Antalya’da yaşamanın çeşitli disiplinlere bağlanması gibi düşüncelere de uçuk kaçık gözüyle bakmamak lazım..
Kentin prestij noktalarının trafiğe kapatılması konusunda Antalya belki de büyük kentler içinde ilk hamleyi ve ilk uygulaması yapan kent oldu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Hasan Subaşı döneminde eski Şarampol Caddesi’nin trafiğe kapatılması bu anlamda ilk ve önemli bir adımdı..
Atatürk Caddesi’nin tek yöne indirilmesi ve yaşam alanları yaratılması da önemli bir adımdı.
Antalya’nın iki prestij alanı farklı bir konsepte değerlendirilmişti..
Cumhuriyet Caddesi’nin trafiğe kapatılması, Ali Çetinkaya Caddesi’nin trafik yükünün azaltılması çalışmaları da Antalya’da prestij alanlarının değerlendirilmesi açısından dikkat çekici..
Görüldüğü gibi Antalya’nın 2018 yılına kadar tamamlanması planlanan eylem planının prestij alanlarıyla ilgili bölümünde sıkıntısı yok.
Ancak iş ulaşıma, raylı ulaşıma gelince Antalya’nın sınıfta kaldığını da kabul etmek durumundayız..
Başbakan Davutoğlu tarafından açıklanan dönüşüm paketinde metro olan yerlere servisin kaldırılması öngörülüyor.
İşte Antalya’nın açmaza bu..
Mustafa Karaman’ın kulakları çınlasın uzun süre tartışıldı bu raylı sistem konusu Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in ilk döneminde..
Alt geçitlerle Antalya’yı ikiye bölen AKP yönetimi, ‘metro’ diyerek cilalamaya çalıştığı raylı sistemle kenti dörde bölmüş, sadece kent içi trafik değil, ticaret ve günlük yaşam olumsuz etkilenmişti..
Yani servislerin, özellikle de okul servislerinin kaldırılmasını gerektirecek bir durum yok..
Çünkü Antalya’nın metrosu yok.
Antalya’da kaldırılması hastaneye, postaneye, üniversiteye gitmeyen AKP’nin raylı sistemi Çallı-Şarampol-İsmet Paşa ve Ali Çetinkaya Caddesi’ni kapattığı sürece esnaf kan kaybetmeye devam eder, trafik her geçen dakika biraz daha kilitlenir, yerli yabancı herkesin rüyalarını süsleyen Antalya’nın imajı da zedelenir..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.