Valiler kararnamesi ile Erzurum'dan Antalya'ya atanan Vali Sebahattin Öztürk, geçtiğimiz gün görevine başladı…

Türkiye Cumhuriyeti yazılı tabelası pekçok kurumda da olduğu gibi çıkarılan valilik binası önünde resmi tören ile karşılanan Vali Öztürk, ilk basın toplantısını yaptı…

Günlerdir ülke genelinde süren Gezi Parkı direnişinin Antalya’da da devam etmesi nedeniyle Vali’nin törenle karşılandığı sırada Taksim ruhuyla grev yapan öğretmenlerin yürüyüşü vardı…

Ardından da yine başka bir sendikanın halaylı protestosu vardı…

Ama olaysız, şarkılarla, marşlarla geçen eylemlerden sanıyorum Valimiz de rahatsız olmamıştır…

Gelelim Vali Öztürk’ün ilk açıklamasına…

Antalya'da görev yapmanın kendisi ve ailesi için gurur ve onur verici olduğunu ifade eden Vali Sebahattin Öztürk, turizmde marka olmuş Antalya'yı daha ileriye, daha iyi yerlere taşımayı hedeflediğini kaydetmiş…

Ve öncelikli olarak EXPO ile turizm konusunu ele alacağını belirtmiş…

Elbette ki EXPO konusunda kalan bin 51 gün, çok çok iyi değerlendirilmeli…

Özellikle EXPO alanının ve çevresinin altyapı yatırımları başta ulaşım olmak üzere hızlandırılmalı…

Turizmde, tarımda ve diğer sektörlerde de öncelikli sorunlara eğilip, devam eden yatırımları takip etmek de önemli…

Vali Öztürk’ün bu konulara eğilmesi de gerekecektir…

Ancak yıllardır bu kentte yaşayan, gazetecilik yapan ve hasbelkader il genel meclis üyesi olmuş bir kent sakini olarak acizane tavsiyem; son yılların kangrenleşmiş sorunu haline gelen Antalya İl Özel İdaresi’nin eski hizmet binasının yıkım kararının acilen hayata geçilmesidir…

Kentin göbeğinde çirkin bir görüntü sergileyen, insanların can ve mal güvenliğini tehdit eden bu yapı ilgili mevzuatlar gereği de biran önce yıkılırsa, halkın yıllardır beklediği karar sonunda gerçekleşmiş olacak…

Ve tabii hem EXPO hem de tarım, turizm vd sektörler açısından pekçok fayda sağlayacak olan hızlı tren yatırımı için yoğun çaba harcamak gerekiyor…

Yıllardır arzulanan ama hep ötelenen bu yatırım ne kadar çabuk gerçekleşirse, Antalya o kadar karlı olacak…

Bu arada geçtiğimiz günlerde temeli atılan Tünektepe Teleferik yatırımı da dikkatle takip edilmeli, sonlandırılmalı…

Kent adına büyük bir kazanım olan projenin hayata geçmesi, yeni bir çekim merkezi daha yaratacak…

Tabii daha pek çok yatırım sıralanabilir…

Kadın Dostu Kent Projesi’nin Eşitlik Eylem Planı’nın uygulamaya geçirilmesi, kırsalda devam eden yatırımların hızla tamamlanması…

Ya da kadın öncelikli olarak kırsalda dağıtımı yapılacak olan İl Özel İdaresi Mikro Kredi Projesi’nin hayata geçirilmesi…

Şiddetle mücadele konusunda önleyici mücadelelerde bulunmak…

Rantiyerlerin gözlerini diktiği Antalya’yı korumak…

En önemlisi tüm bunları Vali Öztürk’ün toplantıda söylediği gibi sivil toplum örgütleriyle yakın ilişki, işbirliği ve diyalog içinde yapmak…

Aslında herşeyin özü burada…

Eğer kent dinamikleriyle yola çıkılırsa doğru işleri, doğru yer ve zamanda yapmak da mümkün olacaktır…

Diliyorum Antalya adına güzel yatırım ve hizmetlere imza atılır…

Hoş geldiniz Antalyamıza…