Antalya Engelliler Derneği Başkanı Seval Yasak ve İlke-Der temsilcilerinin de aralarında bulunduğu toplamda 10 kadın, AKP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in talimatıyla eski AKP Büyükşehir Grup Başkanvekili Murtaza Tamyürek’in yönetimindeki EKDAĞ tarafından yapılan kadınlar plajına teşekkür etmek için bir araya gelmiş…

Elbette herkesin, fikri kendine. Beğenen teşekkür edebilir ama bunu bireysel mi yaptılar yoksa temsil ettikleri kurumlar adına mı, bilemiyoruz. Zannediyorum bireysel. Çünkü Yasak’ın Antalya Engelliler Derneği Başkanı olarak yönetiminden bu konuda açıklama yapacağına dair böyle bir görüş ve onay almadığını duydum. İlim Kültür ve Edebiyat Derneği İlke-Der için de böyle bir karar ya da onay olmadığını sanıyorum…

Kaldı ki her iki dernek yönetimi de bu konuyu destekliyor, o zaman neden 10 kişi açıklama yapıyor? Aslında sayısal çoğunluk da önemli değil. Burada kadınların, hemcinslerinin ötekileştirilmesini, toplumsal yaşamın dışına çekilmesine karşı izlenen politikayı desteklemesi, karşı çıkanları siyasal çerçeveye sıkıştırması asıl mesele…

Hani kendileri siyasetin içinde olmasa tamam ama bunu söyleyenler de AKP’den çeşitli görevlere aday olan arkadaşlar…

Bu arada Yasak’ı da yaptığı doğru işlerden dolayı tebrik ediyorum ama yaptığı bu iş, siyasette ve sivil toplum örgütlerinde, sporda öne çıkmaya çalışan bir kadın olarak doğru değil…

Tabii kendi bilir…

Öte yandan elbette siyaset ve siyasetçi kadınlar bu işin üzerine gidecek. Siyaset, toplum için yapılmıyor mu?

Neyse biz anlamaya çalışmamakta ısrar eden kadınlar adına bir kez daha yazalım, neden kadınlar plajına karşı çıkılmalı…

2014’te 1930’lu yıllardan ilham alarak kadınlar plajını yapmak; ileri dünyanın gereklerini görmeden geçmişe özenmektir…

O dönemde kadınları özendirmek, yaşamın içine dahil etmek için yapılmıştır, kadın plajı…

Şimdi ise zar zor da olsa her alanda erkekle eşitliği yakalamaya çalışan kadın, tekrar bir alana hapsedilmeye çalışıyor…

Hem de pozitif ayrımcılık adı altında…

Pozitif ayrımcılık, ulaşılamayan yatırımlar ve hizmetlerin yapılması halinde hayata geçer…

Kreş, yurt, kadın sığınma evleri, kadınlara mikro kredi verilmesi, siyasal ve ekonomik alanda kadının bilinçlendirmesine dönük kurs ve faaliyetler vs…

Bu alanlarda hizmet ve yatırım eksik olduğu için yapılacak yatırımlar, pozitif ayrımcılık olarak kabul edilebilir…

Ama yıllardır aynı plajları kullanan kadınları, kadın plajına hapsetmek negatif ayrımcılıktan başka bir şey değildir…

Bunu her ne adla olursa olsun kamufle edemezsiniz…

Ettirmeyiz…

Bunun için haydi 22 Temmuz’da açılacağı duyurulan kadınlar plajına tepki için bir araya…

Tüm kadın örgütleri, kadın-erkek eşitliğine inanan tüm kurum ve kuruluş, meslek odası temsilcileri, kadın hakları savunucuları, modern dünyanın gereklerini isteyen vatandaşlar, iş kadınları, siyasetçi kadınlar haydi kadın plajına, fikirlerimizi açıklamaya…