“Gezi’de camide içki içildi” iddiası hala ispatlanmış değil. Ancak 9 yıldır tekrarlanmaya devam ediyor. Henüz Başbakanken, bir cuma günü açıklayacağını söyleyen Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı bile oldu ama hala o Cuma gelmedi…
Erdoğan'ın ‘camide içki içti’ iddiasını yalanlayan müezzin Fuat Yıldırım, tayin edilmiş ve Yalçın Bayer, bu haberi köşesinde böyle duyurmuştu: “Gezi'nin faturası din adamlarına da çıkarıldı. Dolmabahçe Camisi’nin müezzini, imamı ve Beyoğlu Müftüsü görevlerinden alınarak başka yerlere verildi.”
Evet, fatura kesmeye devam ediliyor…
Gazeteciye, aydına, siyasiye, akademisyene…
Yasakları da onu gelmiyor haksızlık ve adaletsizliklerin de…
Ve maalesef yediğimiz küfürlerin de…
Daha önce çok sayıda hakaret ve küfür eden Erdoğan bu kez de dünkü konuşmasında ispatlanmayan o camide içki iddiasını tekrarlayıp bir de güzel Gezi’cilere küfür etmiş…
Çiftçiye, gazeteciye, muhalefete ve önüne gelene hakarete devam eden Erdoğan’ın küfürde de seviye yükselttiği aşikar…
Yazarken, konuşurken utanıyorum…
“Camide içki içildi” sözlerini tekrarlayan Erdoğan’ın, "Bunlar pislik, sürtük" dediği kişiler aslında Gez eylemcileri…
Asılsız bir iddia ve karalama üzerinden hem Gezi vuruluyor hem de Gezi destekçileri hem de kadın…
Sürtüğün sözlük anlamına bir bakalım…
Türk Dil Kurumu'na göre ilk anlamı vaktini çok gezerek geçiren, evinde oturmayan kadın. İkinci anlamı aynı anda birden fazla kişiyle gönül eğlendiren kadın. Argodaki anlamı ise hayat kadını...
Yurttaşa en ufak bir eleştiride Cumhurbaşkanı’na hakaretten ceza kesilirken, yurttaşa hakaret eden Cumhurbaşkanı ‘sürtük’le küfür düzeyine geçti bile…
Dilimizi temizlemeliyiz…
Ahlakımızı temizlemeliyiz…
Siyaseti temizlemeliyiz…
O yüzden bir kere daha yeri gelmişken tekrar etmek istiyorum…
Daha çok kadın eli değsin artık siyasete. Kadınların önünü tıkamayın, onlar yerini zaten bulur…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.