
İbrahim Akkaya
Futbolun teröristleri !
Bu oyunun en önemli aktörleri ise futbolcular ve taraftarlar..
Liglerde genellikle taraftarların neden olduğu olaylar nedeniyle seyircisiz oynanan maçların tadı tuzu olmuyor.
Futbolcular, boş tribünler önünde oynamayı sevmedikleri için seyir zevki de ortadan kalkıyor.
Taraftarlar olay çıkartıyor, stadyumları ve çevresini savaş alanına çeviriyor, faturasını takımlar ve futbolseverler ödüyor.
Bizde taraftarlar anlayışı çok farklı..
Sadece takımının kazanmasını isteyenler olduğu gibi, maçla hiç ilgisi olmayan, bastırılmış duygularını tatmin etmek, sporu çirkinleştirmek isteyen guruplar var..
Bu guruplara ‘holigan’ adı veriliyor.
Sözlüklerde holiganizm için ‘ futbol teröristi’ deyimi kullanılarak, şöyle deniliyor :
“Taraftarlık boyutunu abartmış, tutkuyu zarar vermek, şiddet uygulamak, acı seçtirmek, perişan etmek gibi kurallara taşımış genellikle ırkçı kişiler. Daha çok İngilizler için kullanılan holigan terimi şu anda Türkiye’de pek çok takımın taraftarları için kullanılıyor”
Bunları önceki gece Antalya’da meydana gelen olaylar için yazdım.
Gerçek Antalyaspor taraftarı olan, tribünleri futboldan keyif almak, gönül verdiği renklerin başarısını isteyen taraftarları hedef almak söz konusu değil
Olaylı gecede o gurubun içinde olan ve şiddeti tasvip etmeyen Antalyaspor taraftarlarının da bulunduğunu biliyorum.
Antalya’da kendilerine ‘taraftar’ adı veren takımlarına, futbolculara, teknik kadroya, hakemlere ve rakip takımın futbolcu ve taraftarlarına düşman gözüyle bakan, küfür eden, hakaret eden ve şiddet uygulayan gurupların da bulunduğu yadsınamaz bir gerçek.
Bu gurupları koruyup; kollayanlar da var Antalya’da..
Bazı yöneticiler, bu guruplara bedava bilet verdikleri gibi, bazı ihtiyaçlarını karşılıyor, sadece evinde değil, deplasman maçlarında bile çıkardıkları olaylar nedeniyle saha kapatma ve ara cezası almasına sebep oldukları halde deplasmanla gitmeleri için otobüs tahsis ediyor, yiyecek ve diğer temel ihtiyaçlarını karşılıyor.
Dahası bazı siyasetçiler ile reklamını yapmak isteyen bazı işadamlarının para yardımında bulundukların kendi lehlerinde stadyumda slogan atmalarını istiyor.
Yasak olduğu halde taraftarların maçlarda yaktıkları meşaleler ve ses bombaları yine yöneticilerin bilgisi dahilinde stada sokuluyor, bunun için de takımın forma ve toplarının bulunduğu hurçlar kullanılıyor.
Antalya’da yaşanan ve GS Store mağazasına yönelik şiddet olaylarının yeni sezon öncesi endişe yarattığını da vurgulamak gerekli..
‘1 Meşale de Sen Yak” etkinliği kapsamında yürüyüş yapan gurubun koşullar ne olursa olsun meşale yakması, hele hele ses bombası atması kabul edilir gibi değil.
Ajanslardan ulaşan bilgilerde polisin olayları izlemekle yetindiği, camların kırılmasına ve işyerine saldırı gerçekleştirilmiş olmasına rağmen yasal işlem yapılmamış olması da kaygı verici..
Sosyal paylaşım sitelerinde olaya ilişkin çok çarpıcı görüşler yer alıyor..
Olayları silahını çeken GS Store mağazasının sahibi Bahtiyar Muradov’un tetiklediği yönünde iddialar da yer alıyor sosyal paylaşım sitelerinde..
Kimi kişi ve gurupların hedefi haline gelen Muradov ise şu çarpıcı açıklamaları yapıyor :
"Bana, -Seni çocuğunla birlikte yakarız- dediler- O adamlar içeri girseydi, hiçbirimiz sağ kalmayacaktık"
Kızgın taraftarları tabanca çekerek uzaklaştıran mağaza sahibi Bahtiyar Muradov, şöyle diyor:
“O adamlar içeriye girseydi, hiçbirimiz sağ kalmayacaktık. Çünkü hepsinin gözü dönmüştü. Hiçbir şeyi görmüyorlardı. İçeride baygın yatan çocuğu bile görmüyorlardı. Ben de aynı zamanda kuyumcu olduğum için taşıma ruhsatlı tabancamı çektim. İçerideki çocuğumu, çalışanlarımı, hamile bayanı ve mağazamı korumak zorunda kaldım. Allah'a şükürler olsun ki ateş etmek zorunda kalmadım"
Sonuç olarak sıradan bir olay değil, yeni sezon öncesinde ciddi bir uyarı bu olay..
Sorumlular süratle cezalandırılmalı, Antalyaspor yönetimi bu çirkin olaydan ders çıkararak maçlar başlamadan önlemini almalı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.