Her 5 yılda bir yaşanan gerilim yine yaşandı. Hatta bu kez deyim yerindeyse deprem oldu. Bütünşehir olan, norm kadrosu büyüyen Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde başkanlık değişimi sonrasında maalesef büyük bir kıyım yaşandı…

Yüzlerce taşeron işçi, kapının önüne koyuldu. Görünen o ki hemen hemen hepsinin tek suçu referansı. Pekçoğunun referansında CHP’li bir isim var. Çoğu zaten CHP’li…

Ve şimdi AKP’li kadroların talimatları ve kararıyla kapı dışarı ediliyorlar…

Emekçinin ekmeğiyle oynamak kadar yanlış bir şey olduğunu düşünmüyorum. Bundan daha yanlış bir şey olmaz. O nedenle bugün CHP olarak emekçilerin yanındayız…

İstifaları sözlü bildirilen işçiler konusunda, mevzuatlara uyulmadan yapılan işten çıkarmaların son bulması, karardan geri dönülmesi için başlatılan imza kampanyasını destekleyeceğiz, CHP Muratpaşa Meclis Üyeleri olarak…

Saat 13.00’de Attalos Heykeli önünde açılan standa yapacağımız ziyarette CHP Muratpaşa İlçe Örgütü de yanımızda olacak…

Herkesin beklentisi ve umudu yapılan yanlıştan dönülmesi…

İşçilerin tekrar işlerine dönmesi…

Kimse, ideolojisi gereği cezalandırılmamalı. Çalışma kuralları ve sözleşme ihlal ediliyorsa başka ama görünen o ki genel itibariyle yaşanan kıyım…

Bu kıyıma Başkan Menderes Türel, “Dur” demeli…

Her bir işçinin durumu ortada…

Pekçoğu çocuğunu, kardeşini okutuyor, ailesine bakıyor…

Aralarında üniversite mezunu olan ve asgari ücrete razı çalışan çok…

Eşi henüz doğum yapanlar da var…

Kucağında çocuğuyla kapıya konulanlar da…

Bir yanlış yapıldığı ortada. Herkesi kucaklaması gereken yönetimin, biran önce geri adım atması lazım…

Yoksa bu kıyımın vebali büyük olur…

………..

Evet, dün romantik devrimcinin ölüm yıldönümüydü. Vatanının ve milletinin çıkarlarını savunduğu için vatan haini ilan edilen ve yaşamını memleket özlemiyle geçiren Nazım’ı andık, Hürriyet Kavgası şiiriyle…

“…Daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar.

Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır.

Safları sıklaştırın çocuklar,

Bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır” diyerek, selamladık Nazım’ı…

Işıklar içinde uyu…