
İbrahim Akkaya
Bu kıyıma kim dur diyecek ?
Belediyelerde işten çıkarmalar gündemi oluşturmaya devam ediyor..
30 Mart yerel seçimlerinde AKP’nin kazandığı Antalya Büyükşehir Belediyesi ise en çok kıyımın yapıldığı kurum olarak dikkat çekiyor.
Büyükşehir ve şirketlerinden dün akşam saatlerine kadar işlerine son verilen emekçilerin sayısı bin 567’ye yükselmişti..
Büyükşehir ve AKP kulislerinden sızan bilgiler belediye ve şirketlerinden 3 bin civarında kişinin çıkartılacağı yönünde..
Aslında sürpriz değil bu işçi kıyımı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, ASAT’ta düzenlediği ilk basın toplantısında işçi sayısının çok fazla olduğunu, belediyenin bu yükü kaldıramayacağını belirterek, işçi kıyımlarının sinyalini vermişti.
Şurası yadsınamaz bir gerçek ki belediyeler siyasi yerler,
Belediye yönetimleri değişiğinde yönetimin kendi kadrosu ile çalışmasını istemesi de çok doğal..
Kimsenin buna itirazı yok..
Nitekim Türel, iş başı yaptıktan sonra önce Akaydın’ın danışmanlarını görevden almış, sonra da üst düzey bürokratları tayin etmişti.
İşte bu noktada sıkıntı var..
Türel, Akaydın’ın A takımı olarak bilinen Genel Sekreter Yardımcı Ali Özkayacan, Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Akgün Keskin Sakarya(1 yaşında çocuğu var), İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Aysun Öztürk, Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Burak Öztürk, Başkan Danışmanı Duygu Batmaz, Toptancı Hal Şube Müdürü Rıza Uysal ve Teftiş Kurulu Başkanı Ufuk Okan, Antalya’ya 147 kilometre uzaklıktaki Gündoğmuş’da, Kültürel Hizmetler Daire Başkanı Adem Akyürek, Çevre Koruma ve Kontrol Dire Başkanı Halil Özge Dora, Nikah İşleri Şube Müdürü İncifer Dalgıç ve Personel Şube Müdürü Günay Kutlu’da Antalya’ya 151 kilometre uzaklıktaki Akseki’de görevlendirilmişlerdi.
Kamuoyunda ‘sürgün’ olarak bilinen bu atamaları Menderes Türel yönetiminin 30 Mart yerel seçimleriyle devreye giren Bütünşehir Yasası’na uygun olarak yaptığı söylense de, gerçeğin Akaydın’ın bürokratlarını üzmek, yormak ve istifaya zorlamak, böylece onlardan boşalacak kadrolara atama yapmak olduğu biliniyor.
Gündogmuş’a atanan Rıza Uysal’ın CHP’li Tekirdağ Belediyesi’ne geçtiği, Adem Akyürek’in de aynı belediyeye geçmek için girişimlerini sürdürdüğü de bize ulayan haberler arasında.
Dikkati çeken nokta ise Gündoğmuş’a atanan İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Aysun Özürk ile eşi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Burak Öztürk’ün AKP’li Türel’in başkanlığı döneminde göreve başlamış olmaları..
Gündoğmuş ve Akseki’ye atanan, pardon sürülen bürokratların çilesini anlatmaya gerek yok..
Her şeyden önce aile bütünlüğü bozuldu bu insanların..
Ayrıca atandıkları bu iki ilçede adam gibi görev yapacakları, huzur içinde çalışacakları mekanlar da yok..
Bir de büyük bölümü taşeron şirketler aracılığıyla çalışan ve evine ekmek götürmekten başka düşüncesi olmadığı halde işlerine son verilen emekçiler var..
Büyük bölümü asgari ücret ve biraz üstünde maaş alan emekçiler bunlar..
Kendilerine verilen görevi yapmanın ötesinde bir düşünce taşımıyor büyük bölümü..
Telefonla işlerine son verildiğinin bildirilmesi üzüntülerini daha da artırıyor..
İşsiz kalmaları bir yana birikmiş maaşları ile kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti gibi alacaklarını bulunuyor bu insanların..
Çareyi Kalekapısı’ndaki Attalos Heykeli önünde oturma eylemi yapmakta buldular..
Kamuoyunun desteğine ihtiyaçları var.
AKP kulislerinden sızan bilgilere göre memur ve işçi kıyımı belediye dışındaki bir bölüm AKP’linin oluşturduğu gurup tarafından yapılıyor..
İktidar partisinin Antalya’daki bazı önemli isimlerinin bu guruba”‘ekmekle oynamayın, daha fazla kişiyi aç ve sefil bırakmayın”çağrısı yaptığı da iddia ediliyor..
Çağrı amacına ulaşır mı bilinmez ama kıyım da olanca hızıyla sürüyor..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.