İbrahim Akkaya

İbrahim Akkaya

Deniz Gezmiş ve Avlan Gölü

 Elmalı’daki Avlan Gölü’nün yeniden hayata döndürülmesi çalışmaları kapsamında gölü ortasından geçen ve geçen yıl ulaşıma kapatılan karayolunun kaldırılacağı ve çevresinin rehabilite edileceği haberleri düştü dün ajanslara..

Acıklı bir hikayesi var aslında Avlan Gölü’nün

1970’li yıllarda ağalara tarım alanı yaratmak amacıyla devlet bölgeye hayat veren bu gölü çok büyük paralar harcayarak kurutmuştu.

Sonraki yıllarda Avlan’ın yeniden su tutması için müthiş mücadele verildi..

Halk ve çevrecileri bu mücadelesine katkı koyan bir kişi daha vardı o da devrim şehitlerinden Deniz Gezmiş’ti..

Deniz Gezmiş ve bölge halkı, Avlan için toprak ağaları Subaşı ve Baysarılar’a karşı mücadele vermişlerdi.

Deniz Gezmiş’in Avlan Gölü için verdiği mücadeleyi ana hatlarıyla sizlerle paylaşmak istiyorum.

Değerli dostum Ziya Buyuk, şöyle anlatıyor o günleri :

“ Avlan, 12 Mart 1971 müdahalesi öncesindeki dönemin devrimci gençlik liderlerinden Deniz Gezmiş'in de uğrunda mücadele ettiği bir göl. Avlan Gölü'nün tamamı 1978 yılında, Toros Dağları'na açılan bir kanalla kurutuldu. Kuruyan göle sahip olmak için ağa ailesi Subaşı ve Baysarılar'la çevre köyler arasında toprak savaşı başlar. Osmanlılardan kalma tapularda, gölün ve çevre dağların sahibi görünen ağalar, kamu malı sayılması gereken gölün toprağına da sahip çıkmak isterler. Köylülerde topraktan pay isteyince müthiş bir mücadele başlar. Zamanın valisi, kaymakamı ve güvenlik güçleri de ağalardan yana tavır alır. Köylülerin imdadına ise dönemin en etkin muhalefet grubu olan Dev - Genç yetişir. Özellikle ODTÜ'lü öğrenciler, gruplar halinde bölgeye gelerek köylülerin yanında ağalara karşı mücadele ederler. Deniz Gezmiş de Elmalı'ya gelerek mücadeleye katılır.
ODTÜ'lü öğrenci grubuyla bölgeye gelen Deniz Gezmiş'i evinde ağırlayan zamanın Beyler Köyü Muhtarı Halil Tak, olayları şöyle anlatıyor:
"Elmalı Ovası'nda şiddetli bir ağalık düzeni vardı. Öyle ki tahıl ambarları üzerine kurduğu köşkünden dürbünle ovada çalışanları gözleyen ağa, iyi çalışmayanları akşam kırbacıyla cezalandırırdı. Odun toplamaya giden köylüler ormana para karşılığında girebilirdi. Avlan Gölü'nün yaz aylarında kuruyan bölümlerinde ekim yapmak isteyen köylülere ağalar izin vermezdi. Göl kurutulmaya başlanınca, biz buranın devletin toprağı olduğunu savunduk. Ancak devlet yetkilileri oranın ağalara ait olduğunu söylüyordu. Ben o dönem, 1968 yılında muhtar seçildim. 25 yaşındaydım ve ovanın en genç muhtarıydım. Ağalar bana yanlarında yer almam koşulu ile 100 dönüm arazi teklif ettiler. Ben de '100 dönümü gözden çıkarıyorsanız 100 dönüm daha katın ve köylülere verin de bu iş bitsin' dedim. 6 ay boyunca yaklaşık 500 öğrenci bizimle birlikte mücadele etti. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını ben evimde misafir ettim. Kendi aralarında tartışmalarına şahit oldum."
Muhtar bir gün Ankara'dan gelen öğrenci otobüsünün Elmalı'da saldırıya uğradığını duyar. Köy halkı saldırıyı Adalet Partisi Gençlik Kolları'nın organize ettiğini öğrenir. Köylüler toplanıp ellerinde yabalar, oraklar, tırmıklarla Elmalı'ya iner ve sokak sokak saldırganları arar. Mücadele boyunca Muammer Aksoy, Uğur Alacakaptan, Turan Güneş, Kemal Sarıibrahimoğlu, Fahir Giritlioğlu, Muammer Erten, CHP Isparta Milletvekili Tahsin Argun sürekli olarak onlara yardımcı olur.
Halil Tak gelişmeleri şöyle anlatıyor: "Bu mücadele sırasında köylüler iki yıl ekin ekememişti ve açlıkla karşı karşıya kalmıştı. Bize yardıma gelen öğrenciler imdadımıza yetişti. İlkokulumuza da araç gereç, kitap defter getirdiler. Okulumuz o zamanlarda liselerde bile olmayan malzemelere kavuştu. Örneğin mikroskop bile getirdiler. 1970'e doğru olaylar yatışınca rahmetli Turan Güneş beni İş Bankası'na memur olarak aldırdı. Kendisi o zaman bankanın yönetim kurulundaydı. Toprak mücadelelerinin yatışması ve Avlan Gölü'nün mülkiyeti konusundaki belirsizlik, 1974 yılında kurulan Ecevit Hükümeti zamanına kadar sürdü. Bu tarihten itibaren Avlan Gölü devletin malı oldu."
Avlan hikayesi şöyle devam ediyor : Demirel'in başbakanlığı döneminde, köylülerin Avlan Gölü'nün kurutulup tarım arazisine dönüştürülmesi talepleri üzerine, 1978 yılında gölün suyunu Finike yönüne akıtacak olan tünelin yapımına başlandı. İki yılda tamamlanan tünel ile göl tamamen kurutuldu”  

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Akkaya Arşivi

Siyaset zor zanaat !..

27 Eylül 2019 Cuma 11:32

Yarın dizimizi dövmemek için..

26 Eylül 2019 Perşembe 10:33

Batan batana !..

25 Eylül 2019 Çarşamba 12:25

Yeni Parti Kasım’da geliyor

24 Eylül 2019 Salı 11:04

Anket oyunları !..

12 Eylül 2019 Perşembe 11:38

7 yürekli gazeteci..

11 Eylül 2019 Çarşamba 13:00

Devlet Kapısı’na saldırı

09 Eylül 2019 Pazartesi 11:48

İYİ Parti’de nefesler tutuldu

07 Eylül 2019 Cumartesi 13:09