
Songül Başkaya
Çocuklarımız…
Çocuklarımız…
Bir ülkenin en büyük zenginliği yetişmiş insan gücüdür. Gençler, ülkelerin hazineleridir. O hazinelere ulaşmak için elimizdeki madenlerimizi iyi işlememiz gerekiyor. Çocuklarımıza sunduğumuz imkanlar bu anlamda çok çok önemli…
Bugün Çocuk Hakları Günü ya ülkemizde, yöremizden ve ülkemizden çocuklarımıza bir bakmak istedim, nerelerdeyiz diye…
Dünyanın en çok ziyaretçi çeken 3. kenti ilimizde, Toroslar’ın arkasında çocuklarımız yolu, temiz ve sağlıklı içmesuyu olmayan, altyapısı yetersiz köylerimizde, sağlık ve eğitim hizmetlerine yeterince ulaşamıyor…
Okul öncesi eğitimden yararlanamayan çocuk sayımız hiç de azımsanacak gibi değil…
Anne ve babası asgari ücretle çalışan çocuklarımız, sağlıklı ve yeterli beslenme imkanından uzak…
Çocuklarımız psikolojik şiddetten cinsel istismara kadar şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor…
Okul çağındaki çocuklarımız daha çocukluğunu yaşayamadan gelin ediliyor…
Başlık parası devam ediyor…
Çocuk işçiliği önlenebilmiş değil…
Sokakta çalışan ve yaşayan çocuklarımıza devlet elini uzatabilmiş değiliz…
Evet, onlar bizim herşeyimiz, geleceğimiz, geleceğimizi emanet ettiğimiz evlatlarımız ama onlara sunmakla yükümlü olduğumuz temel hizmetleri ne kadar sunuyoruz!
Hepimizin durup düşünmesi gerekiyor…
Bu arada 10 temel çocuk hakkını hatırlatmakta fayda var…
1. Tüm dünya çocukları bu bildirgedeki haklardan din, dil, ırk, renk, cinsiyet, milliyet, mülkiyet, siyasi, sosyal sınıf ayırımı yapılmaksızın yararlanmalıdır.
2. Çocuklar özel olarak korunmalı, özgür ve onurunun zedelenmeyecek şekilde yetişmesi sağlanmalıdır.
3. Her çocuğun doğduğu anda bir adı ve bir devletin vatandaşı olma hakkı vardır.
4. Çocuklar sosyal güvenlikten yararlanmalı, sağlıklı bir biçimde büyümesi için kendisine ve annesine doğum öncesi ve sonrası özel bakım ve korunma sağlanmalıdır. Çocuklara yeterli beslenme, barınma, dinlenme, oyun olanakları ile gerekli tıbbi bakım sağlanmalıdır.
5. Fiziksel, zihinsel ya da sosyal bakımdan özürlü çocuğa gerekli tedavi, eğitim ve bakım sağlanmalıdır.
6. Çocuğun kişiliğini geliştirmesi için anlayış ve sevgiye gereksinimi vardır. Anne ve babasının bakımı ve sorumluluğu altında her durumda bir sevgi ve güvenlik ortamında yetişmelidir. Küçük yaşlarda çocuğu annesinden ayırmamak için bütün olanaklar kullanılmalıdır. Ailesi ve yeterli maddi desteği olmayan çocuklara özel bakım sağlamak toplumun ve kurumların görevidir. Çocuk sayısı fazla olan ailelere devlet yardımı yapılmalıdır.
7. Genel kültür ve yeteneklerini, bireysel karar verme gücü, ahlaki ve toplumsal sorumluluğu geliştirecek ve topluma yararlı bir üye olmasını sağlayacak eğitim hakkı verilmelidir. Bu eğitimde sorumluluk önce ailenin olmalıdır. Eğitimin ilk aşamaları parasız ve zorunlu olmalıdır.
8. Çocuk her koşulda koruma ve kurtarma olanaklarından ilk yararlananlar arasında olmalıdır.
9. Çocuklar her türlü istismar, ihmal, ve sömürüye karşı korunmalı ve hiçbir şekilde ticaret konusu olmamalıdır. Çocuk uygun bir asgari yaştan önce çalıştırılmayacak, sağlığını ve eğitimini tehlikeye sokacak fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişmesini engelleyecek bir işe girmeye zorlanmayacak ve izin verilmeyecektir.
10. Çocuk ırk, din ya da başka bir ayrımcılığı teşvik eden uygulamalardan korunacaktır. Anlayış, hoşgörü, insanlar arası dostluk, barış ve evrensel kardeşlik ortamında enerji ve yeteneklerini diğer insanların hizmetine sunulması gerektiği bilinciyle yetiştirilmelidir.
Evet, üzgünüz sevgili çocuklarımız…
Henüz size temel çocuk haklarını sunmakta bile yeterli değiliz…
Ama söz veriyoruz Atatürk’ün gösterdiği yolda, bilim ışığında yürüyen modern bir gençlik yaratmak için çalışacağız…
Söz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.