Yeni Meclis’e Antalya damga vurmuştu..

Meclis,CHP önceki Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın başkanlığında açıldı..

En yaşlı üye sıfatıyla başkanlık koltuğuna oturmuş olsa da Antalya açısından gerçekten gurur verici bir durum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir hemşerisinin başkanlık etmesi, her Antalyalı için önemli bir olay..

Cumhurbaşkanı’ndan sonra en yüksek makam olan Meclis Başkanlığı koltuğuna geçici olarak oturan Baykal, şimdi devletin ikinci adamı unvanını sürekli olarak almak üzere..

CHP, vefa örneği göstererek, Baykal’ın Meclis Başkanı Adayı olmasını kararlaştırdı..

Dün siyasi partilerin liderleriyle görüşen Baykal’a sempatinin olduğu da biliniyor, Baykal’ın adaylığına CHP dışındaki partilerden karşı çıkan da şu ana kadar olmadı.

İşte bu noktada Akaydın şov başladı..

Ön seçimden nasıl çıktığı, CHP üyesinin oyunu nasıl aldığı merak uyandıran, dahası kafa karıştıran Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, Baykal’ın adaylığına ilk itiraz eden kişi oldu..

Akaydın, Vefa’nın İstanbul’da bir semt olduğunu kabul edenler sınıfının bir üyesi..

Baykal, Kızı Aslı Baykal Ataman ve en yakınındaki kişilerin itirazına rağmen Akaydın’ı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday göstermesinin faturasını ödüyor..

Akaydın, 5 yıl boyunca kendini belediye başkanlığı koltuğuna oturtan Baykal’a muhalefet ederek CHP Genel Merkezi’ne şirin görünmeye çalıştı.

Her fırsatta ‘ Ben bilim adamıyım’ demesine rağmen bilim adamının ağzına yakışmayacak sözlerle saldırdı Baykal’a..

İlçe kongrelerinde ‘Büyük Abi’ diyerek kendince aşağıladığı Baykal için, “Kral çıplak, kral cıscıplak, ama kızdırırlarsa daha da cıplatırım. Benim çenem de fena değildir” gibi yakışıksız, eskilerin tabiriyle amiyane konuşmalar yaptı..

‘Laylaylom belediyeciliği’ yaptığını söylemekten çekinmeyen Mustafa Akaydın için Akdeniz Üniversitesi’nde birlikte çalıştığı arkadaşları ‘narsist’ yorumunu yapıyor..

Narsistin sözlük anlamı şu :

‘Kişinin kendisine tapması, kabaca tabirle kendisine aşık olması’

Antalya tarihinin en kötü belediye başkanı olarak anımsanacak olan Mustafa Akaydın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grupta “Deniz Baykal’ı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na aday gösterelim, bunu da Antalya milletvekillerinin imzalamaları ile yapalım”  demesi üzerine Akaydın şov bir kez daha yaşanıyor.

Baykal’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesiyle ilgili gruba bilgi verirken , “Enerjimi tükettiniz’ gibi garip bir çıkış yapan Akaydın, yırtık bezden çıkar gibi orta atılıyor, “ Ben göstermem’ diyor.

Ardından da kendine has üslupla sürdürüyor konuşmasını :

“Benim itirazım kişisel değil, ilkesel’

Akaydın’ın bu konuşmasına herhalde kargalar bile katıla katıla güldü..

Akaydın kim, ilke kim ?

Bununla da yetinmiyor, CHP Meclis grubunda Baykal aleyhinde kampanya başlatıyor.

Bir kaç yandaş da buluyor CHP’li vekiller arasında..

Kimisinin kuyruk acısı var, kimisi ise ‘ilkesel’ davranış sergiliyor !

Antalya’nın 5 yılını çalarken hangi ilkeleri savundu acaba Akaydın ?

İkinci kez belediye başkan adayı olmak için hangi ilkelerin peşinden gitti ?

Seçimi kaybedince hangi ilkesel tavrı mı sergiledi ?

Milletvekili adayı olmak ve hakkında açılan davalar nedeniyle dokunulmazlık zırhına bürünmek için hangi ilkeler doğrultusunda çalışmalar yaptı ?

Akaydın’a sormak gerekir:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı gibi yüce bir makama aday gösterilen Deniz Baykal’a karşı çıkmak ilkeli davranış mı oluyor ?

Akaydın’ın Baykal karşıtlığı ilkesel bir davranış mı kişisel bir tavır mı ?

Yoksa Akaydın’ın vekil seçildikten sonra daha da şişen egosu mu ?

Akaydın, adaylığına  karşı çıkarak CHP Kemer, Döşemealtı ve Aksu kongrelerinde olduğu gibi cıplatmaya devam mı ediyor ?  

Görünen o ki Meclisin yeni yasama döneminde bol bol Akaydın şov izleyeceğiz..

Cıplatma meselesine gelince…

El mi yaman bey mi yaman bilinmez..

Cıplatmak için sağa sola saldıran Akaydın’ı birileri cıplatırsa hiç şaşırmayın..