Antalya’da ulaşım konusunda yaşanan krizde bugün 3. gün. Birleşerek 12 metrelik otobüs almaya ve 50 bin TL tahdit ücreti ödemeye karşı çıkan ve bu nedenle 3 gündür sefere çıkarılmayan minibüs esnafı sayısı yaklaşık 420…
Onlar bazı gazete ve televizyonlarda söylendiği gibi kontak kapatmadı, kapattırıldı…
Çalışmak için her gün sabah araçlarının başına gidiyorlar ama seferleri yok…
O yüzden duraklarda vatandaş saatlerce minibüs bekliyor…
Birleşmeye onay vererek haftasonu bile imza atan yaklaşık 90 minibüs ise kent merkezinde çalışmaya devam ediyor…
Otobüslerde zaten sorun yok…
Peki minibüs esnafının çoğunluğun istemediği bir sistemde ısrar etmek niye…
Evet, her büyükşehirdeki gibi minibüsün yerini otobüs alması şart…
Hatta 2 aracın, 1 otobüs olmasına da tamam…
Ancak bu ekonominin dara girdiği bir süreçte esnafın sancısı ağırken bunu dayatmaya gerek var mı…
Bırakın dönüşen dönüşsün, dönüşmeyen aracını satsın ya da süre verilsin…
Konforlu, çevre ve engelli dostu, modern araçlar elbette gelsin…
Ama bu yapılırken dayatma yapılmasın…
Hem esnafa hem halka eziyet…
Şimdi şehir içi ulaşıma Ankara plakalı yetkisiz araçlar sürülmüş…
Yarın bir kaza olsa sorumluluk kimde?
Birleşmeyi kabul etmeyen aracı her gün 40’ar adet kırsala sürüp, kent merkezini az sayıda araca mahkum etmek doğru mu…
İnsanlar işine, hastaneye, okula vs gidiyor…
Ulaşımı felç etmenin mantığı yok…
Burada Antalya Otobüsçüler Odası yönetimi ve Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne de sorunun çözümünde büyük görev düşüyor…
Dün bi görüşme yaptıklarını biliyorum…
Ama ne oldu…
Sonuç alındı mı belirsiz…
Esnafın sabrı yok…
Mesele ekmek meselesi…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.