Yerel Seçimlerde oy oranını büyük oranda koruyan ve hatta başarılı çıktığı söylenen Başbakan nefret dolu balkon konuşmasının ardından bir vesile ile yaptığı konuşmasında,

                   ‘…Devletin koridorlarındaki çeteleri temizlediklerini,

                   Şimdi sıranın adliye koridorlarına geldiğini…’

                   Bizlere müjdeledi.

                   Hepimiz sevinçten ne yapacağımızı şaşırdık.

                   Meğer, iktidarlarında geçen 12 senede devletin koridorları ve adaletin gerçekleştiği adliye koridorları çeteler ile doluymuş..

                   Sevsinler.

                   Hadi biz, bu durumu bilemezdik.

                   Peki, siz 12 yıldır ne iş yapardınız ?

                   Bu çeteler siz iktidar olmadan oralara yerleşen çeteler mi?

                   Yoksa, sizin iktidarınız döneminde muhafazakar mütedeyyin, eşlerinin veya kendilerinin başı  örtülü, belli bir cemaate mensup, ses tonları ve bıyıkları aynı (badem), sürekli dinden, Kur’ an’ dan, ayetten, hadisten, fıkıhtan bahsederek insan davranışlarını eleştiren insanlardan oluşan bir kitle mi?

                   Aynı devlet memurları..

                   Örneğin, maliye koridorlarında muhalif basın ve yayın organlarına veya onların şirketlerine vergi denetimi yapıp, milyonlarca hatta milyarlarca TL ceza yağdırarak sindirirken,

                   Örneğin, emniyet koridorlarında, iktidar muhaliflerini cop, biber gazı, tekme, tokat sindirirken..

                   İnsanları yaşlarına bakmaksızın sabaha karşı 04:00’ te yaka paça gözaltına alıp, ev ve iş yerlerini aranırken, telefonları dinlenirken,  bilgisayarları ve özel bilgileri toplanırken..

                   Örneğin, adliye koridorlarında, muhalifleri, ülkenin aydınlarını, gazetecilerini, askerlerini, öğrencilerini, öğretim üyelerini, 70-80-100 yıl hapis cezasına çarptırıp sindirirken, 

                   Sahi siz ne iş yapardınız?

                   Hatırlamıyorsanız, ipucu vereyim.

                   Eyy Başbakan,

                   Siz o günlerde, şimdi çete diye tabir ettiğiniz, bu devlet memurlarını, polisleri kahraman ilan edip, ‘destan’ yazdıklarını söylediniz.

                   ‘Yetmedi, yaptıklarını Türkiye’ nin ‘bağırsakları temizleniyor’,

                   ‘Askeri darbeler dönemi sona eriyor’

                   ‘Vesayet kalkıyor,’

                   ‘Türkiye ileri demokrasiye geçiyor,’

                   ‘Velhasıl Türkiye’ de çok iyi şeyler oluyor.’

Şeklinde övgü dolu sözlerle ödüllendirdiniz.

                   Peki… Size fikir değiştiren şey ne oldu?

                   Destan yazan kahramanlar bir günde (17 Aralık 2014) nasıl çeteye dönüştü?

                   Uzun lafın kısası,

                   ‘Adliye koridorlarındaki çeteleri temizleyeceğiz’ sözüne karşı, Üst Yargıdan ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından tek söz gelmiyorsa, bunun iki anlamı olabilir.

                   Ya, adliye koridorlarında Başbakan’ ın söylediği şekilde çeteler vardır…

                   Yahut, Başbakan bu sözleri ile kendilerini itham ediyordur.

                   Her iki durumda da, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına suç ihbarı söz konusudur, ihbarı yapan ülkenin Başbakanı’ dır.

                   Kendi tabiri ile ‘müddei iddiasını ispat ile mükelleftir’..

                   İddiasını ispat edemezse,

                   Bu beyanından dolayı, hakkında işlem yapmak Cumhuriyet Başsavcısının asli görevidir.

                   Hiç kimse Yargı Organlarını bu şekilde töhmet altında bırakacak açıklama yapma hakkına sahip değildir.

                   Ülkenin Başbakanı dahi olsada.

                   Saygılarımla..

                                                                               Av.Cengizhan GÖKÖZ