9 Haziran’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile geçici Meclis Başkanı olarak Meclis’i açacak CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın görüşmesi üzerine ne senaryolar yazıldı ve yazılmaya devam ediyor…

Neymiş, AKP-CHP koalisyonu kuruluyormuş, bunun temelini Erdoğan ve Baykal atmış…

Yazılan senaryo ile yapılan manipülasyonun amacı aslında çok açık, olası koalisyon ihtimallerinin önünü tıkamak ve bunu yaparken de Türkiye Cumhuriyeti’nin hayat sigortası CHP’nin güç kaybetmesini sağlamak ve Türk siyasetinin yetiştirdiği önemli ismi Baykal’ın olası Meclis Başkanlığı’nı da engellememek…

550 Kişilikte Meclis’te, ülke ve dünya siyasetinin kritik bir döneminde Meclis’i Anayasa’ya ve yasalara bağlı kalarak yönetecek, bu görevi layığıyla yapacak, bilgi, birikim ve güvenilirlilik anlamında tek isim Deniz Baykal’dır…

Kamuoyunda da bu uzlaşı oluşmuştur…

Dün yapılan Meclis Başkanlığı seçiminin ilk 2 tur sonucu da medya üzerinden yürütülen algı operasyonunu ve manipülasyonu çökertmiştir…

Eğer AKP ve CHP koalisyonu varsa, bunun alt yapısı hazırlandıysa, nasıl oluyor da AKP Grubu’na bu kadar hakim olabiliyor…

Baykal’ın önceki gün Antalya’da da dediği gibi başlayan, başlatılmış bir koalisyon çalışması yok. Baykal’ın zemin hazırladığı bir çalışma ise zaten yok…

Şimdi tüm mesele bugün yapılacak olan turlarda HDP ve MHP’nin tavrı…

3’üncü turda 276’yı bulan Meclis Başkanı…

Olmadı, en çok oyu alan 2 aday son turda yarışacak…

 AKP’ye karşı tavrını net koyan HDP’nin Baykal’ı desteklemesi sözkonusu olabilir…

Ama basında yer alan açıklamalara göre HDP ile aynı çatı altında yan yana oturan, aynı komisyonlarda çalışan, aynı kanun tekliflerinde imza atan MHP’nin  Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “HDP, Baykal’a oy verirse, Baykal’a oy vermeyiz” demiş…

Bu açıklamaların talihsiz olduğunu ve Bahçeli’nin böyle bir açıklama yapmayacağını düşünüyorum…

Bugüne kadar Meclis’te tabanına verdiği mesajın aksi türde davrandığı için ‘AKP’ye baston olmakla’ suçlanan MHP’de Bahçeli’nin bir kez daha aynı hatayı yapmayacağını umuyorum…

Ya da en azından milletvekillerinin oyunları bozacağına inanıyorum…

Çünkü artık Türk siyasetinde kurnazlık, ayak oyunu, çelme takma dönemi bitmeli…

Bu tür oyunlarla makam sahibi olanların ömrü uzun olmuyor. Olsa da memlekete bir hayrı dokunmuyor…

Dürüst, ilkeli, güven veren, ülke gerçeklerini ve değerlerini her şeyin üzerinde tutan bir anlayış için bugün sağduyulu olunacağına inanıyorum…

Baykal, bu anlayışın öncüsü olacaktır…

Olmak için gereken tavrı da dünkü davranışlarıyla göstermiştir…

Şimdi sıra liderlerde ve milletvekillerinde…