
Songül Başkaya
Bu projeler artmalı...
Yayınlanma:
Dün Döşemealtı Kovanlık Köyü'nde çok güzel bir projenin eğitim ve araştırma ayağı olacak bir merkez açıldı. Geleneksel el dokuması Döşemealtı halısının korunması, geleceğe aktarılması, tanıtılması ve istihdamda kullanılması için geliştirilen projeyi alkışlıyorum...
Çok istememe rağmen meclis toplantım nedeniyle açılışına katılamasam da baştan beri izlediğim bu projenin mimarlarına buradan teşekkür ediyorum...
Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi (APGEM) yetkililerine, TOBB Antalya İl Kadın Girişimciler Kurulu'na, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı'na (BAKA), Antalya Valiliği'ne ve Antalya İl Özel İdaresi'ne binlerce teşekkür... Herkesin emeğine sağlık...
Hem yok olmaya yüz tutan geleneksel halı dokumacılığı yaşatılacak, hem Döşemealtı halısı ulusal ve uluslararası platformda tanıtılacak, hem de istihdam dışı kalan kadınlar iş sahibi, meslek sahibi olacak, para kazanacak...
Projenin ilk ayağı olan Döşemealtı Halıcılık Eğitim, Araştırma, Uygulama ve Tanıtım Merkezi kuruldu. Şimdi bu merkezde bir yandan tarihî Döşemealtı Halıları Envanteri'nin çıkarılması ve araştırma çalışmaları yapılacak, bir yandan da bölgeden seçilen 10 kadının eğitici olarak eğitim alması sağlanacak. 10 kadın arasından 2'si yerel eğitmen olarak istihdam edilecek...
Ardından da başta Kovanlık olmak üzere bölgeden seçilen 30 kadına dokumacılık, turizm, pazarlama ve girişimcilik eğitimleri verilecek...
Dileğim bu projenin sürdürülebilir olması...
Başarılı olacağına yürekten inanıyorum...
Ve diliyorum bu proje, yeni projeleri de tetikler. Kültürümüzün birçok ürününün, kaybolan mesleklerimizin korunması, yaşatılması, gelecek nesillere aktarılması ve uluslararası arenada tanıtılması çok önemli...
Çünkü bir milleti millet yapan en temel özelliklerdendir, kültür. Mustafa Kemal Atatürk'ün de bizlere vasiyetidir, aslında ''milli kültürü muasır memleketlerin üzerine çıkartmak''...
O halde kendi kültürel değerlerimizi kaybetmek yerine, yaşatmalıyız. Onları tüm dünyaya tanıtmalı, birer kültür elçisi gibi çalışmalıyız...
Yerel yönetimler, STK'lar, meslek odaları ve üniversiteler de bu konuda proje geliştirip, uygulamalı...
Elbirliği şart tabii...
Kaynaklar, imkanlar ve yaratıcı düşünce bir araya geldikten sonra çok şey yapılacağı muhakkak...
Neden Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de, Amerika'da bizim ürünlerimiz kullanılmasın. Neden onlara Denizli'nin havlusunu, Bursa'nın ipeğini, Döşemealtı'nın halısını, Aydın'ın incirini,reçelini vs. pazarlamayalım...
O zaman haydi yeni projelere yelken açalım...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.