Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Antalya’daydı. Tarım ve gelecek üzerine çok önemli şeyler söylemiş. Altına imzamı atarım…

Mesela “Dünyada 5 milyar hektar tarıma elverişli tarım arazisi var. Ancak 1.3 milyarı tarımda kullanılıyor. Ama her yıl 12 milyon hektar arazinin tarım dışında kaldığını düşünürsek, insanlık aslında bindiği dalı kesiyor ama farkında değil. Kalkınıyorum zannediyor, aslında kendisini yok etmeye doğru götürüyor farkında değil.” demiş…

“Ülkemizde de her yıl 100 bin hektar arazinin tarım dışı kaldığını görüyoruz. Eğer her yıl 100 bin hektarı araziyi kaybederseniz, gelişme, kalkınma uğruna kaybetmeye devam ederseniz, 200 yıl sonra, yani bir iki sonraki nesil toprak diye bir şey söylendiği zaman belki de bunu saksıda görme imkanına sahip olacak" diye de noktayı koymuş…

Söyleyen kim, AKP’nin kabine üyesi…

Tarım topraklarını korumakla hükümlü Bakan…

Sözlerine başta da belirttiğim gibi katılıyorum…

Ama yaptıklarına da katılmıyorum…

Misal hem bindiğimiz dalı kestiğimizi söyleyeceksiniz hem de tarım alanlarının tarım dışı kullanımına izinler verecekseniz…

Sadece Antalya’da son 1-2 yıl içerisinde binlerce hektar tarım alanı, imara açıldı. Açılması için de hala çabalanıyor…

Niye izin veriyorsunuz sayın bakan?

Madem 200 yıl sonra toprağı bile saksıda görecek kadar vahim bir tablo var; niye dur denilmiyor?

Rant, insandan, canlılardan daha mı önemli!

Elbette değil…

O nedenle gıda, temiz su konusunda sıkıntıların kapıda olduğu herkesimce kabul edilirken yetkili makamlar, yetkilerinin aksi karar ve uygulamalara imza atmamalı…

Tarım ve hayvancılık hem bakanlık hem de yerel yönetimlerce sonuna kadar desteklenmeli…

Tarım alanları betonlaşmaya teslim edilmemeli…

Yeşil ve sağlıklı bir çevre; Bakan’ın da söylediği ama yapmadığı gibi davranmaya devam edildiği sürece hayal…

O nedenle ne yapıyoruz, hep birlikte ‘ranta hayır’ diyoruz…

Bu sadece meslek odalarının, çevrecilerin değil hepimiz görevi. Her vatandaş ülkesinin geleceği ve gelecek nesiller adına bunu yapmalıdır…