Antalya denince akla ilk gelen yerlerden birisidir Kaleiçi..

‘Eski Antalya’ olarak da bilinen Altın Elma ödüllü Kaleiçi, yetki tartışmasının gölgesinde her geçen gün kan kaybediyor.

Antalya’nın çekirdek kenti Kaleiçi, eğlence mi, dinlence mi merkezi olacak tartışması yapılıyor yıllardır.

Uzmanlar reçete yazdılar yıllarca..

Üniversiteler danışmanlık yaptı..

Valiler tebdili kıyafetle gezmek zorunda kaldılar Kaleiçi’ni..

Belediye başkanları sahip çıkmaya, sorunları çözmeye çalıştı..

Ancak Kaleiçi ve Yat Limanı’nın ‘Altın Elma’ ödülü aldığı 1984 yılından bu yana pek büyük bir değişim olmadı..

Değişim olsa bile negatif yönde oldu..

Kaleiçi bir ara elden gider gibi oldu..

Karanlık tiplerin kontrolüne girdi..

Asayiş yok oldu, bu tarihi mekana gitmek cesaret işi haline geldi kimi zamanlar..

Bir de ticari özelliği var Kaleiçi’nin…

Çok sayıda esnaf ekmek parasını tarihi mekandan çıkarma uğraşında..

Geçen sezonu zararla kapatan Kaleiçi esnafı, yeni sezondan ümitsiz..

Bazı günlerde siftah yapmadan kepenk kapatan esnaf var..

Pekala Kaleiçi kurtulur mu ?

Eski parmak günlerine döner mi ?

Kötü izlenimi silip, yeniden Antalya’nın ve turizmin gözdesi olur mu ?

Kaleiçi belirsizliğini Antalya Kent Konseyi kendine dert etti..

Bunun için de ‘ Antalya Kent Konseyi Kaleiçi ve Yat Limanı’na İlişkin Görüş ve Önerileri ve Çevresi Planlama Sürecine İlişkin Bulgular’ başlıklı bir rapor hazırladı.

Raporla Arkeolojik SİT alanı olan Kaleiçi’nin geleceğe taşınabilmesi için planlamasının hangi anlaşışa göre yapılması, tarihi bölgenin yönetilmesinin vizyonunun oluşturulduğu vurgulanıyor.

Raporda kaçak yapıların yıkılıp, temizlenmesi isteniyor..

Bunun yanında tarihi surların açığa çıkarılmasının gerekliliği belirtiliyor.

Bu tarihi bölgenin iyi yönetilmediği herkesçe biliniyor..

Antalya Kent Konseyi, raporunda çok önemli bir öneride bulunuyor.

Kaleiçi ile Yat Limanı ve çevresinin bir bütün olarak planlanması ve yeni ir yönetim modelinin geliştirilmesi isteniyor.

Kent Konseyi, raporunda Kaleiçi için önemli önerilerde bulunuyor.

Bunların belli başlıları şunlar :

Kaleiçi’nde sosyal ve ekonomik bir dönüşüm söz konusudur ve devam etmektedir. Kaleiçi’nde yaşayan nüfus geçmişten günümüze azalmıştır.
Kaleiçi çevresiyle olan ilişkilerini güçlü bir şekilde kurmalıdır.
Bütüncül Planlama ilkeleri gözetilmelidir.
Alandaki fonksiyonların ayrıştırılması ve konumlandırılmasına yönelik bir revizyon
çalışmasına ihtiyaç vardır. 
Kaleiçi’nin yeni bir yönetim modeline ihtiyacı vardır. 

Kaçak yapılar temizlenmelidir.

Surlar açığa çıkarılmalıdır. 
Kent merkezinin turizm açısından bir cazibe merkezi haline getirilmesi sağlanmalıdır. 
Kaleiçi Koruma Amaçlı İmar Planı Revizyonu Yat Limanı’nı da içerisini alacak şekilde genişletilmelidir. Kaleiçi ve Yat Limanı ayrı düşünülemez. Bir bütündür. 
Cumhuriyet Meydanı’nda da birtakım kentsel tasarım ve peyzaj düzenlemelerine, kentsel mobilyalarının alanın özelliğine uygun olarak renk, doku ve biçim uyumunu sağlayacak birtakım düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır.
Planlama çalışmalarında Antalya Kent Konseyi kapsamında halkın katılımı sağlanmalı meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, kamu kurum ve kuruluşlarının ilgili tüm aktörlerin içerisinde yer alacak bir Kaleiçi komisyonu oluşturulmalıdır. 

Pekala bunlar olur mu ?

Kaleiçi eski günlerine döner mi ?

Sizi bilmem ama ben hiç ama hiç umutlu değilim..

Böyle gelmiş, korkarım ki böyle gidecek..