Songül Başkaya

Songül Başkaya

Bu kent bizim…

Geçtiğimiz gün ‘Hizmet beklemez’ başlığıyla bir yazı yazdım ve ‘reform’ adı altında yerel yönetimleri tasfiye eden ve merkezileşmeye giden anlayış sonrasında il özel idarelerinde, belde belediyelerde ve köylerde hizmetin aksamasına değindim…

Daha çok da karar organında görev yaptığım ve kapanma sürecini kaygıyla izlediğim Antalya İl Özel İdaresi’ne küçük dokunuşlarda bulundum…

Okurlarım ve beni tanıyanlar bilir ki yanlışı kim yaparsa yapsın, eleştirmekten çekinmem…

Ama yanlış yaptığım, yanlış anladığım bir şey olursa da özür dilemekten utanmam…

Şükür ki şimdiye kadar özür dilemek noktasına gelmedim

Gelelim kendi görev aldığım kurumdaki hizmeti engelleme ve aksatma noktasındaki eleştirilerime…

Ve siyasetin devreye girerek, halkı mağdur eden anlayışa dönük tespitlerime…

Dün akşamüzeri elektronik posta adresime Antalya Valisi Sebahattin Öztürk’ün emriyle hazırlanan bir bilgi notu gönderildi…

Şimdiye kadar Ertuğrul Dokuzoğlu’ndan itibaren ilimizde görev yapan tüm valilerle iletişim kurmuş, görüş alışverişinde bulunmuş, kent gündemi üzerine fikir alışverişinde bulunmuş bir gazeteci ve siyasetçi olarak dileğim Vali Öztürk’le de bu ortamı yakalamak…

Kentini tanıyan, sorunlarına hakim, çözüm önerileri olan herkesle de aynı diyalogun kurulmasından yanayım…

Kaldı ki yönetişim de bunu gerektirir…

Gelelim bilgi notuna…

Hazırlayanların ve yollayanların emeğine sağlık ama notta eleştirilerime yanıt yok…

Şöyle ki kangren olmuş boşaltılan Antalya İl Özel İdaresi hizmet binasının yıkılamamasının sebebine ilişkin bir şey olmadığı gibi bu konu hakkında bir açıklama da yok…

30 Mart 2014’te kadar Antalya İl Özel İdaresi’ne devredilen Konyaaltı sahili konusuna gelince, orada eleştirim sahilin belediyeye devredilmeyişine ve gelecek sezon için hazırlık zamanı kalmayışına…

Yoksa halkın ihtiyaçlarını karşılamak üzere hizmetlerin yürütüldüğünü gayet iyi biliyorum…

Teleferik konusuna gelince bilgi notunda gecikme olmadığı ve seyrinde gittiği belirtilmiş ama görüldüğü kadarıyla öyle değil…

Ayrıca benim eleştirim bürokratlara, emektarlara ve seçilmiş olarak görevini sürdürenlere değil…

Asıl eleştirim siyaseten hizmetlerin geciktirilmesini ve bekletilmesini isteyenlere, onların emriyle karar alanlara…

Antalya’da doğmayan ama pekçok Antalyalıdan daha çok Antalya’nın hakkını ve hukukunu korumaya çalışan biri olarak tekrar söylüyorum bu kente hizmet gelmesini engellemeyelim, birlikte daha güzel ve çok hizmet yapmaya çalışalım…

‘’Meclis bizde değil, belediye bizde değil’’ diye hizmetin aksamasını sağlamak ve aksattırmak bu kente, halka ihanettir…

Lütfen bunu yapmayalım…

Dün Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın da bu konuda göndermelerde bulundu…

Kırcami, Batı Çevreyolu gibi birkaç noktada nasıl hizmetin engellendiğini aktardı…

Dilerim bu anlayıştaki atanmış ya da seçilmişler yanlıştan dönerler…

Çünkü koltuklar hizmet için, engellemek için değil…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Songül Başkaya Arşivi

Plancia Magna ağlıyor!

17 Ağustos 2025 Pazar 19:10

Tutuklu başkanlar ve Muhittin Böcek…

03 Ağustos 2025 Pazar 17:49

Müze otelcilik meselesi…

16 Temmuz 2025 Çarşamba 16:34

Güle güle güzel insan; Gürkut Acar

14 Temmuz 2025 Pazartesi 17:26

Yerele ve Ankara’ya rağmen…

17 Haziran 2025 Salı 17:44

Konyaaltı ve 67 işçi meselesi…

26 Mayıs 2025 Pazartesi 19:43

Bayramımız ve yaşımız kutlu olsun

19 Mayıs 2025 Pazartesi 00:00

TÜKD kale gibi!

12 Mayıs 2025 Pazartesi 16:16

Tonguç Antalyalılara seslendi…

04 Mayıs 2025 Pazar 18:48

Konu Sadece Müze mi?

27 Nisan 2025 Pazar 16:39