
Cengizhan Gököz
NEREDE KALMIŞTIK ?
Ülkemiz bir ‘yerel seçim’ yaşadı.
Bu seçim yerel olmaktan ziyade genel seçim havasında gerçekleşti.
Bunun nedeni, ülkede tek belirleyici, tek adam olma yolunda adım adım ilerleyen AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ dır.
17 Aralıkta kendisi, çocukları ve Bakanları ile çocukları hakkında çıkan hırsızlık ve yolsuzluk iddiaları ile İran Ajanı olduğu söylenen Reza Zarrab isimli bir kişi ve bir kamu bankası Genel Müdürü arasındaki hukuka aykırı para trafiği, ayakkabı kutularında saklanan paralar, evlerde bulunan milyon eurolar ve para sayma makinaları ayrıca bu vakıaları teyit eden telefon konuşmaları…
Karşısında kendisini mağdur ilan eden ve her seçim öncesi bir mağduriyet nedeni bularak seçim taktiğini buna göre belirleyen Başbakan, bu seçimde de başarılı oldu.
Ancak bu başarı şaibeli bir seçim süreci sonucu elde edildi.
Hazır oy pusulaları, kaybolan sandıklar, geçersiz oylar, tahrif edilen birleştirme tutanakları, kesilen elektrikler ve buna sebep olan trafo kedileri… vb. usulsüzlükleri hep birlikte gözlemledik.
Bir tarafta;
-Seçime trilyonlarca euro harcayan,
-Başta Başbakan olmak üzere Bakanlar, Valiler, Bürokratlar velhasıl tüm devlet gücünü arkasına alan ve devletin uçak, makam arabası, iktidarın tüm imkanlarını seçim bölgelerine rüşvet dağıtmakta kullanan,
-İl, ilçe seçim kurulları ile seçim hukukunun ve seçim yasasını bir kenara koyan,
-Seçimin güvenliğini sağlayamayan,
Velhasıl seçimi kazanmak için her türlü gayrimeşru davranışları hukuk tanımaz biçimde uygulayan iktidar partisi AKP ile,
Diğer tarafta;
-Kısıtlı bütçeler ile tamamen gönüllü kişilerce ve amatörce seçim çalışmalarını yürütmeye çalışan,
-Sandık başlarında il ve ilçe seçim kurullarında talepleri hiçe sayılan,
-Paraları yetersiz olduğu için billboardlarda, yerel ve genel basında ve televizyonlarda propaganda yapamayan ve seçim kampanyalarında düşünce ve projelerini halka ulaştıramayan ve bu nedenle tanınma şansı bulamayan,
Muhalefet Partileri,
Ortaya çıkan seçim sonuçlarını buna göre yorumlamak gerekir.
Böyle bir haksız rekabette kazandıkları seçim üzerine yanına hırsızlıkla ve yolsuzlukla suçlanan çocuklarını, ailelerini ve Bakanlıktan alınan kişileri yanına alıp, balkon konuşması yapan Başbakan’ ın kin dolu sözleri hepimizi infiale sürükledi.
Ülkeyi hem fiilen ve hem de fikren bölen Başbakan komşu ülke ile savaş dahil seçim kazanmak için her yolu denedi.
Şimdi ülkeye başta siyaset ve ekonomide olmak üzere istikrar kazandığı iddia edilen seçim sonuçları, takip eden seçim sonuçları ile birlikte ne getirir ne götürür göreceğiz.
Ancak Antalya’ da her ne pahasına olursa olsun Belediye Başkanı seçtirilen Menderes Türel’ in neler yapabileceğini kestirmek güç değil.
5 yıl aradan sonra Antalya Menderes Türelle NEREDE KALMIŞTIK sorusunun cevaplarını şöyle görecek;
-100.Yıl, Dokuma, Pil Fabrikası, Ferro Krom, Vakıf Çiftliği, Yüksekalan’daki 30000m2’lik spor alanı ve Lara Kent Ormanları,
-Başta Phaselis olmak üzere, tatil köyü yapılması düşünülen doğal ve tarihi sit alanları,
-Falezler,
-Ormanlar,
-Akarsular, dereler, çaylar,
-Yer altı su kaynakları,
-Doğal bitki örtüsü,
-Tarım alanları,
Artık AKP zihniyetine ve 5 yıl önce açılan İdari davalar ile amacına ulaşamayan Menderes Türel’ e emanet.
Yargıyı da ele geçirdiklerine göre,
Bu alanları rant uğruna yandaşlara yok ettirilmesinin vebalini tüm uyarılarımıza rağmen oyları ile destek verenler taşıyacaktır.
Saygılarımla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.