Milleti temsil etmeye talip herkese başarılar dileyerek, bir vatandaş olarak nasıl bir vekil istediğimi ve toplumun vekillerden beklentilerini kısaca özetlemek istiyorum…

Seçilene kadar her sözü verip seçilince milletini unutmayacak…

Aday olduğu partiyi göreve geldikten yarı yolda bırakmayacak…

Vatandaşın derdiyle dertlenecek, sevinciyle neşelenecek…

Düğün, bayram, cenaze, asker uğurlaması, hasta ziyareti ihmal etmeyecek…

Temsil ettiği ilin sorunlarını mecliste dile getirip takipçisi olacak…

Çalışıyor gibi görünüp ortadan kaybolmayacak…

Alanda, meydanda milletin yanında olacak…

Alakır’ın, Ekizce’nin, Ahmetler’in sesi olacak…

Ranta, talana, yalana göz yummayacak…

İkinci dönemi garanti etmeye çalışırken ilkelerinden taviz vermeyecek…

Haksızlıklar karşısında susmayacak, boyun eğmeyecek…

Demokrasi, özgürlük, adaleti herkes için isteyecek…

Topluma kin ve nefret tohumları atmayacak…

Kimseyi ötekileştirmeyecek…

İnsan haklarını savunurken doğayı ranta teslim ettirmeyecek…

Antalya’nın dağını, taşını, suyunu koruyacak, toprağına sahip çıkacak…

Ülkenin kötü gidişatına karşı tavır sergileyecek…

Yargı bağımsızlığı, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü konusunda taviz vermeyecek…

Vekillikten emekli olmayı düşünmeyecek…

Gençliğin siyasete dahil olması adına umut verecek…

Çok çalışacak, çok koşturacak ama kendine değil halkına…

Önce temsil ettiği halkı, sonra kendisini düşünecek…

Görevinin gereklerini yerine getirirken şikayet etmeyecek…

Daha pek çok şey sayabiliriz…

Tüm bunların yanında genç ve dinamik de olursa işte budur…

Tüm temennimiz partilerin aday tespitini mümkün olduğunca üyelere bırakması ve önseçim yapması…

Olmaması halinde de bunlara dikkat etmesi…

İşte o zaman vekiller, milletin olur…