İtalya’nın Sardinya Adası’nda tatil yapan İsveçli bir turist evine dönerken  Oglisastra Plajı’ndan ‘hatıra’ olarak kum almış..

 İsveçli turist, tatilini tamamlayıp ülkesine dönerken şok bir cezayla karşı karşıya kalmış..

Turistlerin plaj kumu çalmasına alışık olan Cagliari Havaalanı yetkilileri, arama yapıp, çantasında 3 şişe kum ele geçirmişler..

Şimdi sıkı durun..

Çok çarpıcı bir olay yaşanıyor, yasak olduğu için 3 şişe plaj kumu ile yakalanan İsveçli turiste, 3 bin Euro para cezası veriliyor..

Sardinya adasının başkenti olan Cagliari’de geçen yıl plajlardan hatıra olarak alınan 5 ton kum emle geçirildiği de bildiriliyor.

Adamlar tarihe olduğu gibi doğaya da saygılılar..

İtalya’da sadece plaj kumu değil, deniz kabuğu gibi doğal malzemelerin alınması da yasak..

Daha da ilginç olanı turistlerin adalarının doğal güzelliklerini bozmasına tepki gösteren Sardinya Adası halkı, Facebook’ta ‘Soyulan ve talan edilen Sardinya’ ve 20 bin üyesi olduğu söylenen grubu kurarak bu tür olayları duyuruyor.

Şimdi bir de Antalya’ya bakalım..

Bırakın plajlardan hatıra olarak kum almayı, nerede ise plajı birileri alıp evine götürecek..

Örnek mi Lara Plajı..

Yarım asra yakın bir süredir Lara Plajı’ndan kum çalıyor..

Bir zamanlar inşaat sektörünün favorisi olan Antalya’da binaların büyük bölümünde deniz kumu kullanıldı ve kullanılıyor..

Kolluk kuvvetleri arada bir dostlar alış verişte görsün türünden yakalıyor bu kum hırsızlarını..

Akşam olup da el ayak çekilince kum kamyonları Lara Plajı’nı talan etmeye başlıyor..

Pek çok olay oldu plajdan kum hırsızlığında.

Görevliler saldırıya uğradı, silahlar çekildi, tartışmalar yarıya kadar taşındı ancak kum hırsızlığının önüne geçmek mümkün olmadı..

Adamlar plajdan hatıra kum alınmasına bile izin vermiyor, bölge halkı bu bilinçle hareket ediyor.

Biz de ise tam tersi bir durum var..

Plajdan kum hırsızlığı diğer hırsızlıkların yanında hafif kalır..

Bakınız adamlar mermer çıkarma ayağına dağları deliyor, tahrip ediyor, doğayı kirletiyor, yaban hayatını öldürüyor, istediklerini aldıktan sonra da öyle bırakıp gidiyor.

Elektrik enerjisi üretme sevdasıyla su kaynaklarını ele geçiren büyük şirketler doğada tamiri olanaksız zararla vermeye devam ediyor..

En önemli doğal zenginliğimiz olan ormanlar acımasızca yakılıyor, talandan kurtulan bölgeler ise, rantçılarla kol kola olmaktan çekinmeyen kamu görevlilerinin verdiği  ‘orman vasfını kaybetmiş alanlar’ raporlarıyla imara açılıyor..

Sahiller turistik tesisler tarafından işgal ve talan ediliyor..

Sahille bitişik ormanlar otel alanları açmak için kesiliyor, yakılıyor, yok ediliyor..

Antalya’nın tam 670 kilometre sahil şeridi var..

Koruduğumuzu, kolladığımızı söyleyemeyiz..

Adamlar 3 adam plajlarından hatıra kul almayı bile yasaklayarak, alana 3 bin Euro gibi ağır para cezaları vererek korumaya çalışırken,biz gözlerimizin önünde sahillerin, ormanların, dağların, sulak alanların, tarım alanlarının, yeşil alanların, tarihi mirasın çalınmasına, tahrip edilmesine, ranta çevrilmesine seyirci kalıyoruz..

Kimse unu aklından çıkarmasın..

Bu aymazlık devam ederse gelecek nesiller bizi lanetler.

Antalya’ya, Antalya’nın doğal ve tarihi kazanımlarına sahip çıkmak, geleceğe en az tahribatla bırakmak bu neslin temel görevi..

Kimsenin u görevi savsaklamaya hakkı yok..