Murat Yıldırım

Murat Yıldırım

BİRİLERİ SUSUYOR SİLAHLAR KAN KUSUYOR

(TOROSLARA KAR YAĞDI, KARA KAN BULAŞTI)

Hüngür hüngür ağlamak istiyorum. Yağlı kurşunların hedefi olan dağ keçilerinin peşindeki acımasız avcıların, av yasağı olan karlı dağlarımızda bile "halkın geyik" olarak tanımladığı dağ keçileriyle devletin dağlara saldığı keklikleri aralıksız olarak katlediyor olmalarına karşın gereken önlemlerin alınmıyor olması; vatanını, milletini, doğasını, coğrafyamızdaki biyolojik kaynak ve değerleri seven, korunmasını isteyen tüm toplumuzu derinden üzmektedir.
Uzun yıllardan beri bu konuda çözüme odaklı amansız mücadelelerimiz mevcuttur.
Sonucunda kocaman bir 'ZERO' vardır.
Sonsuz bir keder, derin bir teessür içindeyiz. Kapıları aralama imkânımız olsa, arkasındaki muhteremlere neler anlatırız neler, keşke bu vahim ve elim, öldürme olayları konusunda bizleri bir dinleyen olsa diyorum.
Anlatamadık, anlatamıyoruz. Zavallı hayvanların hakkını koruyamadığımız için, bembeyaz karlar üzerine kıp kırmızı kanlarının akmasını engelleyemedik. Kendimizi suçlu hissediyoruz.
Mesela Sayın Bakanımız ALI YERLIKAYA Antalya'ya bir yetkilisini gönderse, ‘Vatandaş ne demek istiyor, dinle ve bir rapor hazırla, bir beyan tutanağı tanzim et, bakalım Toros dağlarında neler oluyor, biz de öğrenelim’ deseler, biz de bildiklerimizi anlatsak o kıymetli yetkiliye, inanın yer yerinden oynar.
Ne yazık ki bunları bu satırlara dizemiyoruz. Öyle anlaşılıyor ki sistemde mikro ve makro revizyonlara ihtiyaç var kanaatindeyiz.
Mesela dağlarımızın kar yığınlarıyla örtülü olduğu bu mevsimde insanların envaı türden ateşli silahlarla hafta içi ve hafta sonları o dağlarda ne işi olabilir, eğer ülkemizde bu işlerle ilgilenen birileri var ise muhataplar bu soru sorulmaz mi?
Alınan bilgilere göre ülkemizde 35 milyon ateşli silahlardan 30 milyonu ruhsatsız ise, gece ve gündüz, 4X4 ciplerle, son teknoloji ürünü silahlarla insanların eylem biçimleri, oralarda iş ve meşguliyetlerinin ne olduğu sorulmaz mı, Silahlar ruhsatlı bile olsa 'DAĞ KEÇİLERİNİ- KEKLİKLERİ ÖLDÜREBİLİRSİN' mi denilecek?
Ben bu ülkeye 30 yıl can siperine hizmet vermiş emekli bir bürokratım. 30 yıldan bu yana da vatan ve milletimizin bekasına hizmet verebilmek için gönüllü çalışıyorum.
Dağların taşları, gökte uçan, yerde seken, karada sürünen, sularda yüzen tüm mahlukatın kaliteli yaşam hakkını korumak, kamu yararının gözetilmesinde; meslek yeminim
Gereğince; gece ve gündüz, hazarda ve seferde, her yerde ve her zaman, Varlıkta ve yoklukta durmadan çalışmak yegane amaç ve hedefimdir" şeklinde yemin ettik. Eğer bu vahametin bertaraf için sorumlular varsa mutlaka bu tür bir meslek yemini etmişlerdir. Peki o zaman bunca katliam neyin nesidir......
Aynı zamanda bu konu benim vicdani ve insani bir sorumluluğumdur. O masum doğa varlıklarının korunması benim hem Anayasal, hem de evrensel bir sorumluluğumdur.
Konuşmayalım mı, yazmayalım mı, eğer gerçekten bu konuda bir sorumlu yahut sorumlular varsa bu müessif hadisenin önlenmesi için çare aramayalım mı, serzenişte, sızlanmada, dert yanmada bulunmayalım mi? Toroslarda Kar'ı Kırmızıya Boyayan Her Damla Kanın
Bedeli Ağırdır, Ahı Büyük, Zavallı Hayvanların İntizarı Müsebbipleri İçin Bir
Felakettir, Gün Gelir Kervan Döner, Bir Güç Var Ki, O Güç Sizden Hesabını Sorar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Murat Yıldırım Arşivi

Çıldırmamak için kendimi zor tutuyorum

30 Ağustos 2025 Cumartesi 09:38

Antalya'da susuzluğa çözüm reçetesi

29 Ağustos 2025 Cuma 11:07

Kurtuluşun reçetesi "Akdeniz Gerçek Gazetesi"

27 Ağustos 2025 Çarşamba 10:38

Gazipaşa bölgesinde su faciası

13 Ağustos 2025 Çarşamba 15:40

SAYIN CUMHURBAŞKANIM

12 Ağustos 2025 Salı 11:42

Türkiye çölleşiyor mu?

01 Ağustos 2025 Cuma 12:05