Şu beton aşkı nereye varacak diye çok düşünmeye gerek yok. Dünya gıda ve su alarmı verirken, bizde hem tarım toprakları hem de mutlak su koruma alanları imara açılıyor…
Konut açığı mı var…
Hayır…
Ama fazla mal göz çıkarmaz. Bir de zaten imar mafyası her tarafı çevirip satıp, gariban halkımızın parasını alıp ileride mağduriyetlerine neden oluyor…
Kamu görevlileri de yol, su vs ihtiyaçlarını bir şekilde tamamlıyor…
Sonra mı?
Siyasiler gelip oy kaygısıyla vaatler savuruyor. Tapu vaadinden, 3 kat, 5 kat vaadine…
Sonra kentlerimiz betonlaşıyor. Tarım toprakları ve su kaynaklarımız betona teslim oluyor…
Koruma kullanma dengesini beceremiyoruz. İşte Batı Çevre Yolu bahanesiyle yapılan kıyım…
Güya amaç yol yapmak…
Keşke sadece öyle olsa. Yol bahanesiyle binlerce dönüm alan katledildi…
Tarım alanı da var mutlak su koruma alanı da…
Yetkililer de gereğini yapmadı…
İlgililer de…
Sadece açıklama yapmak değil, önemli olan…
Defalarca itiraz ettim planlara, yeri geldi tek başıma ret verdim…
Ama her planı dava edemem…
Halkımızın da kent dinamiklerinin de bu yaşananlara birlikte hayır demesi gerekiyor…
İtiraz ve dava hakları kullanılmalı…
Geç olmadan…
Çünkü su yoksa yaşam da yok…
Gelin o zaman su kaynaklarımızın kirletilmesine, su kaynakları koruma alanlarının imara açılmasına hayır diyelim…
Boğaçay’a da hayır…
Kepez’e de hayır…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.