Daha iki gün önce yazdım, pırıl pırıl bir sahili ve denizi olan Phaselis’teki deniz kirliliğini ve yetkililere seslendim. İşte bakın tehlike adım adım sarıyor, her yeri. Konyaaltı’nda da başlayan kirlilik haberlere konu oldu…
Haberlere göre tekneler atıklarını denize bırakıyor…
Belki başkaca etkenler de var ama şimdilik yansıyan bu…
Bizim için önemli olan yetkililerin vurdumduymazlığı. İnsan ve canlı sağlığı açısından pekçok olumsuzluğu barındıran bu durum karşısındaki rahatlık şaşırtıyor insanı…
Ekonomisinin belkemiği turizm olan bir kentte, imajımızı sarsacak birşeyin olmasını istemeyiz, sanırım…
Eğer öyleyse bu durum hemen önlenmeli…
Demek ki ne sağlık ne ekonomi ne imaj önemli…
Mavi bayrakların tehlikeye girmesi de mühim olmasa gerek…
Dün sırf bu yaşananların ardından deniz suyu analizlerine bakmak istedim…
Ancak maalesef ilgili ölçümlere ulaşamıyoruz…
İl Sağlık Müdürlüğü web sayfası üzerinden yayımlanması gereken verilere ulaşamıyoruz…
Yine aynı sayfada yayımlanması gereken Mavi Bayrak Analizleri de yok…
Demek ki durum o kadar ciddi…
Peki neden kontrol ve denetim yok…
Yok değil tüm tedbirler alınıyor, gereken denetimler yapılıyor ama kirlilik önlenemiyorsa o zaman yetkililer çıkıp bunun açıklamasını yapsın…
Dünyaca ünlü sahilleri ile marka olan kentimizde bir süredir işlerin yolunda gitmediği muhakkak…
Bu arada deniz suyu, kirlilik demişken arıtmalarla ilgili de şikayetler arttı…
Hem Hurma hem Lara arıtmasıyla ilgili artan koku hem bölge halkını hem de turistleri de oldukça rahatsız ediyormuş…
Yetkililere önemli duyurulur…
Bu arada sadece buradan seslenmekle kalmayıp, her iki konuyu da araştırmaya başlıyoruz…
Bakalım nedir, bu kirlilik?
Ve gelen kötü kokunun kaynağı nedir?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.