Tüketici şimdi de yeni bir soygun yöntemiyle karşı karşıya bulunuyor. Cumhuriyetimizin kurulduğu tarihten beri yani 100 yıldan bu yana ne zaman bir lokantaya gitseniz önünüze bir menü (yemek) listesi geldiğinde hem yemeğin adını hem de karşısında o yemeğin fiyatını görürdünüz.

Şimdiyse böyle bir şey yok. Yemek listesi karşısında fiyat yazmıyor. Garsona sorduğunuzda garson size: "Beyefendi cep telefonunuz varsa internetinizi açacaksınız, oradan programı indireceksiniz ondan sonra sol alt köşedeki barkotu okutacaksınız barkot kayıtlarından yemeklerin fiyatlarını göreceksiniz" diyor.

Yani özetle, gittiğiniz lokantada bir porsiyon yemek için bir yüksek matematik işlemi yürütmeniz gerekecek Şu rezaleti görüyor musunuz, benim güzel ülkemi ne hale getirdiler...

Halbuki, mesela ÇORBA = 40 LİRA demek çok mu zor. Nedir bu entrikalı, dolambaçlı yollar, cep telefonu yoksa, yahut enerjisi bitmişse, veya interneti yoksa, bir farz her şey var da internetten barkotu okutamıyorsa, vatandaş orada bir danışman mı tutmalı, nedir bu çile, bu sorumsuzluk, amaç farklı gerekirse maç soygun, amaç kazık atmak vb. Vatandaşın bilgi alma hakkı yok ediliyor. Eğer yemek bedelini iki misli alındığını düşündüğümüzde de tüketicinin savunma hakkı gasp edilmiş oluyor. Vatandaş yediği yemeğin kaç para olduğunu bilmeden Kasaya gittiğinde istenen parayı ödemek mecburiyetiyle karşı karşıya..

Yaptığımız araştırmada; lokantaya oturup yemek yiyen 70 kişiden hiç birisi internetten barkot okutma yöntemine baş vuran (telefonunu çıkarıp hesap yapan) hiç kimsenin olmadığına tanık olunmuştur. Bu alenen bir skandal hukuksuz, illegal bir yöntemdir. Sorumlu kurum ve kuruluşlar süratle bu yolsuzluğa tevessül edenler Hakkında mutlaka yaptırım uygulamalılardır. Konu istismara, soyguna, suiistimale açıktır. Bilhassa son yıllarda bu ve benzeri kanunsuzluklar çok artmıştır. Piyasa kontrol ve denetimler çok büyük oranda devre dışı kalmıştır. Vatandaşın hakkı savunulmaktan uzaktır denilebilir. Bunu çok yönlü örneklerle ortaya koyma imkanımız mevcuttur.