
İbrahim Akkaya
Baraj düşer mi ? Ön seçim olur mu?
2015 genel seçimleri büyük bir olasılıkla 14 Haziran’da yapılacak.
Yaklaşık 7 ay sonra bir kez daha sandık başına gideceğiz.
Haziran 2015 seçimleri konusunda değişik görüşler ve yorumlar var.
Şüphesiz ki bunların en önemlisi yüzde 10 seçim barajının uygulanıp, uygulanmayacağı.
Kararı Anayasa Mahkemesi verecek.
Bu açıdan önümüzdeki 3 hafta önem taşıyor.
Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar demokrasinin geleceği açısından da önemli.
Bu kritik kararla ilgili olarak değişik görüş ve yorumlar var.
Hukukçular, yüzde 10 seçim barajını çok fazla buluyor.
Diğer yandan Anayasa Mahkemesi yüzde 10 barajını iptal ederse, yeni bir siyasi krizin ortaya çıkması kaygısından söz ediliyor.
Bir başka nokta ise siyaset kurumunun tutuklu milletvekilleri konusundaki tutumu..
Elbette bu noktada iktidar partisi AKP’nin takınacağı tavır belirleyici olacak.
Anayasa Mahkemesi yüzde 10 seçim barajı için iptal kararı verir, seçim yasasının değiştirilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne süre tanırsa, ortaya doğal olarak yeni çelişkilerin çıkması söz konusu.
Yüzde 10 seçim barajının koalisyon dönemlerini sona erdirmek için getirildiği biliniyor ve iktidar partisinin barajın düşürülmesine sıcak bakmadığı da biliniyor.
Burada çeşitli olasılıklar gündeme geliyor.
Hukukçular ve siyasetin duayenleri yüzde 34 oy ile Meclis’te sandalye sayısının yüzde 66’sına sahip olunmasını ‘siyasi istikrarsızlık’ olarak görüyor.
Seçimler öncesinde orta yolun bulunması isteniyor doğal olarak..
Tüm bu sorunların çözüme kavuşturulması ve kafalardaki soru işaretlerinin giderilmesi büyük ölçüde Anayasa Mahkemesi’nin baraj konusunda vereceği karara bağlı..
ÖNSEÇİM OLUR MU ?
Her seçim öncesinde olduğu için milletvekili adaylarının belirlenme yöntemi tartışmaya çoktan açıldı..
AKP’de böyle bir tartışmanın olmayacağını vurgulamak gerekli..
AKP, teşkilatın gazını almak adına önceki seçimlerde olduğu gibi büyük bir olasılıkla ‘Eğilim yoklaması’ yöntemini kullanacak..
AKP’nin ‘İleri demokrasi’ anlayışının ürünü olan bu yöntemle kayıtlı üyeler sandık başına gidip oylarını kullanıyor, sandıklar açılmadan Ankara’ya AKP Genel Merkezi’ne götürülüyor, sandıktan çıka sonuç ne olursa olsun milletvekili listesini genel merkez belirliyor, kimsenin itirazı olmuyor, ya da AKP’de kimsenin itiraz etme gibi bir cesarette bulunmuyor.
Bu durumda ön seçim CHP ve MHP’nin sorunu olarak karşımıza çıkıyor.
CHP önceki Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın Kundu’da Aska Lara Otel’de yapılan toplantıda ön seçim sinyalini vermiş olması dikkat çekici..
Genel merkezin merkez yoklaması ile daha çok milletvekili adayını listelere yerleştirmek düşüncesiyle tüzük değişikliğini gündeme taşımaya çalıştığı bir süreçte Baykal’ın ön seçim vurgusu önemli..
CHP Antalya milletvekillerinin son aylardaki çabaları, örgüt tabanına yönelik mesajları ve parti çalışmalarına katılmaya özen göstermeleri de ön seçimin olacağı yönündeki öngörüleri güçlendiriyor.
CHP’de milletvekili adayı olmak isteyen il ve ilçe yöneticilerinin 25 Aralık’a kadar görevlerinin ayrılmaları gerekiyor.
Gözler il ve ilçe yönetimlerine çevrildi.
MHP’de ise kararı genel merkez verecek..
Sıkıntılı bir süreçten geçen MHP Antalya Teşkilatı’nın milletvekili adayları konusunda nasıl mir tavır takınacağı da merak konusu..
Diğer partilerin ise milletvekili adaylarını merkez yoklaması ile belirleyeceklerini şimdiden söylemek kahinlik olmaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.