Gericilik, bağnazlık ürkütücü boyutlarda attı..

Biz Antalya’da kız ve erkek öğrenciler arasına konan bir metre yasağını ve kız öğrencilere etek yasağını konuşurken, başka şehirlerde akla hayale gelmez olaylar meydana geliyor..

Adana’da düzenlenen ‘Tango Festivali’ne kendilerine ‘ Uslu Adana Platformu’ adını veren kendini bilmezler tangoya ‘zina’ yakıştırması yapmaktan çekinmiyorlar.

Söz uslu platformun bildirisinde şu dehşet verici ifadeler ye alıyor :

“Açık açık günaha, zinaya izin vermeyin. Müzik eşliğinde kadın-erkek arasında bedensel yakınlaşma-yapışma sağlanarak sahnede zinanın sergileneceği bir festivalin de dinimizde ne de milli kültürümüzde yeri yoktur”

Bu geri zekalı gurup için ne yorum yapılır bilemem..

Varın kararı siz verin.

Bitmedi Türkiye’nin en ilginç yerleşim birimlerinden birisi Trabzon.

Yerel Taka Gazetesi köşe yazarı İhsan Öksüz, Trabzon Müftüsü Keramettin Demir’in Cuma hutbesinde gençliği stadyum ve spor salonlarından kurtarmak ve camilerde toplamak gerektiğini söylediğini yazdı.

Demek ki gençliği uyuşturucu illetinden, diğer kötü alışkanlıklardan, sokaktan, köprü altılarından kurtarmak için spora ve spor salonlarına yönlendirmek günah !.

Kerameti kendinde bulan Müftü Efendi’ye göre gençleri camilere toplayınca her şey güllük gülistanlık olacak..

Arkadaş Türkiye laik bir ülke..

Dini inancı konusunda kimsenin sorgulanmadığı, herkesin ibadetini özgürce yaptığı bir ülke, vatandaş camiye ya da stadyuma, spor salonuna gitme konusuna serbest, bu fetvayı verme hakkını kimden alıyorsun ?

Bunları niçin mi yazdım ?

Toplumu çağdaşlıktan uzaklaştırmak, düşünmeyen, sorgulamayan, hakkını aramayan, sadece biat eden bir yapıya büründürme çabası arttı son yıllarda..

AKP iktidarı bu mücadelede başta Diyanet olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarını kullanıyor.

Eskiden ‘liyakat’ önemli iken, şimdi kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri ‘alnı secde görmüş’ kişilerden seçiliyor.

Bakınız Antalya’da kimler kamu yöneticisi ?

Bilgisi, belgesi, diploması olması gerekmiyor, abdest alsın, namaz kılsın yeterli.

‘kindar- dindar nesil’ hedefinin en önemli aşamalarından birisi gerçekleştirilmek üzere..

Bir süre önce sözde ‘puanlama’ sistemiyle yandaş Eğitim-Bir-Sen üyesi öğretmenleri müdür ve müdür yardımcısı olarak okullara atayan AKP’li Milli Eğitim Bakanlığı, 7 bin müdürün yerlerinden edilmesinden tatmin olmamışmış ki, şimdi de ‘rotasyon’ adıyla tüm öğretmenlerin görev yerlerini değiştirmek için yönetmelik değiştiriyor.

Yani okullarda ‘badem bıyıklı’ olarak bilinen İmam Hatip mezunu ya da koltuk sevdasına sonradan dindarlığı seçen öğretmenler görev yapacak.

Amaç AKP’nin tüm çabalarına rağmen ele geçiremediği Marmara, Ege ve Akdeniz’de seçimi kazanmak, bunun için de Milli Eğitim kozunu kullanmaya çalışıyorlar.

AKP, rotasyon ile okullarda ‘nur’ eğitimi yapmayı planlıyor.

Yani kaleyi içten fethedecekler.

Eller aya biz yaya boşuna denmedi yıllar önce.

Bu çağda bu kafadan ancak böyle plan ve projeler çıkar.

Antalyalılar hazırlıklı olsun, okullarda çağdaş eğitim tamamen kalkacak, öğrencileri zorunlu olarak İmam Hatip okullarına yönlendirmeden tatmin olmayan siyasi iktidar, tamamen dini esasların ağrılıklı olduğu bir eğitim sistemini, bunun için yıllardır hazırladığı öğretmenlerle yapacak..

AKP hükümeti Türkiye’yi değiştirmekte kararlı olduğunu gizlemiyor, en kısa sürede özlemini duyduğu Arap ülkelerine benzemek için de toplumun temeli olan eğitimi kendi hedefleri doğrultusunda sürdürmek istiyor..

Oysa başı dik, sermaye guruplarına göbekten bağlı, savaş belasına bulaşmamış bir İslam ülkesi yok.

Amerika’nın güdümüne girenler dışında.

O nedenle de tangonun zina olduğunu söyleyene de, gençleri stadyumdan ve spor salonlarından kurtarıp camilere yönlendirmemizi isteyen müftüyü eleştirmek yerine sırtını sıvazlayan bir anlayış bu ülkeyi yönetiyor..

Bunlar yarınlarımızın ne denli karanlık, ne denli sıkıntılı geçeceğinin en net sinyalleri.,.

Hala farkına varamayan varsa günaydın..