Anayasa Mahkemesi, geçtiğimiz günlerde ülkemizin en önemli sorunları arasında yer alan çocuk istismarında tüyler ürperten tablolara yol açacak bir karara imza attı…

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) çocuğun cinsel istismarının en az 16 yılla cezalandırılması şeklinde yapılan ceza artışı, geçtiğimiz günlerde AYM tarafından bozuldu…

Çocukların erken yaşta evliliklerinin ve birlikteliklerinin yaygın olduğu gerekçesiyle AYM’ye yapılan başvuru, kabul gördü ve ceza artışı iptal edildi…

Hem de çocuk gelin vakaları hızla artarken, çocukların cinsel istismarı aile çevresine kadar inerken…

17 Üyesi bulunan Yüksek Mahkeme, “kırsal kesimde küçük yaşta evlendirmelerin, şehirlerde ise yaşı küçük çocukların cinsel birlikteliklerinin yaygın olduğu” gerekçesiyle yapılan başvuruyu, oyçokluğuyla kabul etti…

8 Üye ise itiraz etti…

Meclis’in hangi eylemlerin suç sayılacağını belirleme konusunda takdir yetkisinin bulunduğu belirtilen kararda, şu ifadeler yer aldı:

"Mahkemeye, olaya özgü takdir marjı tanımayan ve onarıcı hukuk kurumları öngörmeyen kural; her bir somut olayın özellikleri dikkate alınarak ceza tayin edilmesi, onarıcı adalet kurumunun uygulanması imkânını ortadan kaldırmakta...”

Bir ceza hukukçusunun da basına yansıyan açıklamaları şöyle: "Karara göre somut olay dikkate alınmalı ve buna göre ceza tayin edilmelidir. Gerçekten de 16 yıllık alt sınır fazla idi, fakat bu husus kanun koyucunun takdiri. Bu noktada AYM yerindelik incelemesi yapmamalıydı."

E, artık ne diyelim…

Sözün bittiği yerdeyiz…

Toplumsal bir yaranın tedavi edilmesi için tek yol, ceza artışı olmayabilir…

Ya da TBMM’de geçtiğimiz yıl ceza artışı gibi sunulan tasarı, istismarcıların önünü de açan düzenlemeler getirmiş olabilir…

Ancak şimdi yasa tamamen çocuk istismarcıların lehine döndü…

Yeni parlamenterleri bekleyen en önemli düzenlemelerden biri çocukların istismarı konusu ve Türk Ceza Kanunu’nda yapılması gereken düzenlemeler…

Arızalı icraatlardan sorumlu kadın milletvekili bu işlere biraz kafa yorsa, belki toplumsal bir yaraya da neşter olacak bir şeylere katkı sağlar…

Günlerdir sessiz ve tepkisiz kalınan bu konuya tüm parlamenterlerin, siyasilerin ve kadın örgütlerinin dikkatle yaklaşmasını bekliyorum…

Geleceğimiz çocukların, geleceklerini karartmayalım…