Esnafı iflas noktasına getiren, vatandaşın da geleceğini kampanyalar düzenleyerek ipotek altına alan AVM’lerin sayısının Mayıs ayı sonu itibariyle 329’a ulaştığı bildiriliyor.

Ekonomiden söz açıldığında kuşkusuz en çok AVM’ler tartışma konusu oluyor.

Başta Antalya olmak üzere Türkiye’nin batı bölgelerinde sayıları her geçen gün artan AVM’ler sokak aralarına kadar inerek pazarı tek başına ele geçirme çabalarını da olanca hızıyla sürdürüyor.

İstanbul’dan sonra ‘Taşı toprağı altın’ ikinci kent olarak yorumlanan Antalya’da yenilerini açılması için girişimle sürerken, bazıları için de hukuki süreç işliyor.

Diğer büyük kentleri olduğu gibi Antalya’yı da tehdit eden bir akım söz konusu son yıllarda..

Sanayici sektörden çekilip, lüks binalar ve AVM’lerin yapımına yöneliyor.

İstihdam sağlamayı, ülkenin ödemeler dengesine katkıda bulunmak adına ihracat yapmayı bir kenara atarak, kısa yoldan kazanmak için inşaat ve AVM yapımlarına hız vermeleri, gelecek açısından hiç de olumlu sinyaller olarak algılanmıyor.

Antalya’da nerede ise adım başı AVM, her semtte ise adına ‘rezidans’ ya da ‘akıllı bina’ denilen çok katlı yapılar boy gösteriyor.

Alış Veriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği’nin(AYD)verileri Türkiye’nin 57 kentinde sayıları 329’a ulaşan AVM’lerde dikkati çeken nokta, her yatırım sektöründe olduğu gibi, dengesiz bir dağılımın söz konusu olması.

AVM’lerin sayılarının aşırı arttığı görüşü ağırlık kazanırken, AYD, kentle için AVM yatırımlarının istihdam ve daha hızlı sosyalleşme anlamına geldiğini öne sürüyor.

Pekala Antalya gibi kentler AVM yatırımcıları açısından neden cazip ?

Yatırımcılar AVM yapımını planlarken, önceliği kentin nüfusu ve gelir düzeyine bakıyor.

Harcama kapasitesi yüksek olan Antalya gibi kentler bu açıdan AVM yatırımcısı için biçilmiş kaftan..

Antalya AVM’ye doymuş olmasına, esnaf ve sivil toplum örgütleri isyan bayrağını çekmesine rağmen Antalya bu alanda cazibesini koruduğu gibi, her geçen gün yatırımcının ağzını daha da çok sulandırıyor.

Sonuçta bir gün gelecek Antalya gibi Türkiye’nin vizyon kentleri de AVM’ye doyacak..

İşte bu noktada yatırımcılar için yeni bir kapı açılıyor..

Bu da AKP iktidarının toplumun çok büyük kesiminin rahatsızlık duyduğu adına ‘Çözüm Süreci’ denilen aslında ileriki dönemlerde bir bölünme, parçalanmanın başlangıcı olarak yorumlanan sürecin bir an önce tamamlanmasını bekliyor AVM yatırımcısı..

Terör olayları yüzünden bir türlü gidemedikleri Doğu’ya AVM’ler kurmanın hayalini gerçekleştirmek için de sabırsızlanıyorlar.

Gelecek 10 yılda AVM’lerin Doğu’daki yerleşim birimlerinde yükselmesi bu nedenle de sürpriz olmayacak..

Her şeyi düşünerek süreci yakından izliyorlar.

AVM yatırımcısı büyük kentlere kapasitesi yüksek, kasaba ve büyük köylere ise küçük projeler ile girmek hazırlığı içindeler.

Görüldüğü gibi Antalya esnafını daha sıkıntılı günler bekliyor.

Kredi kartı tuzağına düşerek, AVM’lerden gereksiz olanlar da dahil ihtiyaçlarını karşılayarak, farkında olmaksızın borçlanan Antalyalılar, gezmek ve eğlenmek amacıyla da kullandıkları için şimdilik şikayetçi de görünmüyorlar..

İleride ne olur düşünmeden alış veriş çılgınlığının sürmesi toplumsal çalkantının da ufukta olduğunun işareti olarak algılanmalı..

Geliri olmayan kişilerin bile ceplerinde birkaç kredi kartı birden taşımış olmaları, vatandaşı alış verişe teşvik ediyor ama ödeme günü gelince de sıkıntılar başlıyor.

Yeni AVM’ler için planlamaların sürdüğü bir süreçte herkesin ayağını yorganına göre uzatmasını isteyen uzmanlar yerden göğe kadar haklı..

Dileriz vatandaş bu uyarılara kulak verir..

Yarın çok geç olmadan..