Galeriye çıkarken Davut Çetin, “Al sana sergi, keyf alacağın fotoğraflar var” demeyi ihmal etmedi. Kalabalıkta sizlerin beklediği fotoğrafları çekmem mümkün değildi, protokolü vazgeçip serbest takıldım

Aylar önceydi, yıllık ekonomik değerlendirme toplantısı sonrası kahve içmiştik. Çıkışta onca kişi varken bana “çok keyf alacağın bir sergi hazırlıyorum” demişti. Evet bu cümleyi sadece ben duymuştum. Ara ara sosyal medya üzerinden yoklama çeksem de ipucu alamadım. Taa ki Antalya Kültür Sanat sosyal medya hesaplarında paylaşım yapana kadar.

O paylaşım yeni sergi heyecenından çok beni taaa! 1990 yılına götürdü. Yönetmenliğini  Bruno Nuytten ‘ın yaptığı, İsabelle Adjani (Camille Claude) ile Gerard Depardieu (Auguste Rodin) tarafında başrolü paylaşılan film. 1988 yapımı filmi 1990’da video club bolluğunda izlemiştim ama sanırım İsabelle aşkından ayrıntıları kaçırmışım. Bu filmi özellikle kız babaları için önerelim bu arada.

Serginin basın tanıtımı gün içinde gerçekleşti. Galeriye çıkarken Davut Çetin, “Al sana sergi, keyf alacağın fotoğraflar var” demeyi ihmal etmedi. Kalabalıkta sizlerin beklediği fotoğrafları çekmem mümkün değildi, protokolü vazgeçip serbest takıldım. Baktığım her eserde Camille Claude görürken ikilinin hayatını unutmuştum. (Hiç entelektüel olduğumu iddia etmedim.)

Çıkışta bir davet daha aldım başkan Çetin’den: “Saat 18.00’de de buradayız.” Eyvallah. Günün yarısını AKS’ye, sanata ayırmak, 30 yıl önceye yolculuk yapmak keyfliydi. Galerinin birinden diğerine geçerken, sergiyi bize getiren Erbil Arkın’a teşekkür ettim. “Aklımda Camille ilgili bişeyler yapmak var” dedi.

Bu arada Kendisini ekşi sözlüğe sordum. “ Kıbrıs'ın en zenginlerinden biridir. Çok babacan ve sempatik bir insan. Arucad Üniversitesi, Arkın Group ve Arkın Colony Hotel'in kurucusu ve senelerdir Kıbrıs'ı üst kademelere yükseltmeye çalışan değerli bir şahsiyet.” Karşığını aldım. Kendisi köken olarak Antalyalı’ymış ama bugünü de ıskalamamış. Yaklaşık 15 yıldır ATSO üyesi, Serbest Bölge’de bir şirketin ortağı.

Burada lafı uzatmayacağım. ATSO Başkanı Davut Çetin’in açılış konuşması son derece doyurucuydu. Buyrun…..

“Rodin heykelleri Girne’den aylar süren bir çalışmayla, başta Sayın Erbil Arkın olmak üzere çok sayıda kişinin ve kuruluşun özel destek ve gayretleriyle geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın yardımına rağmen 4-5 ay boyunca bu sergi için olağanüstü bir çaba harcadık. Gümrük işlemleri, sigorta gibi her aşama için uğraştık ve sonunda Rodin Antalya’ya geldi. Sergi sayesinde Rodin koleksiyoneri ve Serbest Bölgedeki yatırımı nedeniyle bizim de üyemiz olan örnek iş insanı Sayın Erbil Arkın’la tanışmış olduk.

Rodin sergisi, Odamızın 140. Yılına yakışan, Antalya’ya yakışan, çok güzel bir sergi oldu. Rodin’i sanata biraz meraklı olan herkes tanır. Mikelanjelo, Bernini, gibi dünyanın en büyük heykeltıraşlardan birisi sayıldığını biliyorsunuz. Türkiye’de Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi bahçesindeki ‘Düşünen Adam’ heykeli çok bilinir. O heykelin kopyası ile 1951 yılında ülkemize gelen Rodin, 70 yıl sonra Havva, Öpücük, Sonsuz Bahar gibi önemli eserleri bugün sergimizde yer alıyor.

Bizim sanat ile ilgili çabamızın bir amacı Antalya halkında, gençlerde, çalışanlarda ve üyelerimizde bu tutkuya vesile olmaktır. Her zaman söylüyorum, bir Andy Warhol resmini, bir Rodin heykelini anlayan kişi işinde ve hayatında daha başarılı olacaktır. Çünkü sanat, mimar, mühendis, tornacı, kuaför, mutfak şefi gibi her mesleğe ilham verir. Bu nedenle gençlerimizin, halkımızın bu sergiyi görmeleri için basınımızın desteğini rica ediyorum.”

Rodin’in 27 parça eserinden oluşan müthiş bir koleksiyon, Girne’nin merkezindeki The Clock Tower’da yer alan The Arkın Rodin Collection Galleri’de ziyarete açılmış ama pandemi nedeniyle resmi açılışı yapılamamış. O nedenle ilk kez Antalya Kültür Sanat, kısa süreli bir sergiye ev sahipliği yapacak. Bilin istedim.