
Murat Yıldırım
Antalya'da bir domuz projesi
Domuz sürüleri dağları, bağları bahçeleri sardı binlerce çiftçi ailemizin riskını, ekonomisini bitirdi. Yıllardan beri hızla artan domuz popülasyonu Akdeniz bölgesinde dağları taşları teslim aldı. Yetmedi, köylerimizde mahalle aralarına kadar indi, ne ekin bırakıyor ne meyve ne de sebze bırakıyor. Domuzlar nedeniyle aç ve çaresiz kalan köy halkı kademeli olarak kentlere doğru bir iç göç başlattı. Köyde açlığa mı dayansın, şehirlere gelip her bakımdan bir yokluk bir sefalet ve bir çaresizlik senaryosunun kurbanı mı olsun, şimdi kara kara düşünce sardı onları.
Bu nedenle yaban yaşamını, ekolojik dengeyi ve genel çevre değerlerini de dikkate alarak bir proje hazırlanıp uygulanmasıyla bu ulusal ve bölgesel sorunun çözüleceğini düşünüyoruz. ŞÖYLE Kİ: Plot bölge olarak Anamur, Gazipaşa, Alanya, Manavgat bölgesi, olmak üzere durumu ele alarak bir proje kapsamında düşündüğümüzde ekonomik,ekolojik ve toplumsal psikoloji +bölgemizin sosyolojik süreci açısından çok yararlı sonuçlar elde edileceği kesinlik kazanacağı mutlaktır.
Bir ana domuzun bir doğum esnasında 12 yavru domuz üretebildiği hesaba katıldığında, şuanda adı yazılı ilçe ve köylerde (kırsal alanlarda) on binlerle ifade edilebilecek sayıda domuz varlığından söz edilebilir.
Bir tek domuzun bedensel ağırlığı yaşına göre 100-250-300 kg kadar olduğu araştırmalarla sabittir. Bu durumda 1000 domuzun toplam ağırlığı ise 25-30 tondur. Bölgede 100 000 domuzdan bahsedildiğinde 30000 ton proteinden ( domuz etinden ) bahsetmek mümkündür. Ülkemizde çok ciddi bir enflasyon canavarının, hayat pahalılığı, yokluk ve fakirlik olduğu söylendiğine göre domuz varlığının tarihi bir fırsat olduğu düşünülmelidir. Milli varlığımız bütününde kabul edilmesi gereken domuz mevcudiyeti, ülkemiz ekonomisi için bir fırsattır denilebilir. Yem fiyatlarının da cep yakan seviyelerde olduğu, bir çok ana ve ara maddenin ithalat yoluyla ülkemize getirilerek yem sanayiinde bazı kırık çizgiler oluşturduğu, bu nedenlerle yem fiyatlarının gün be gün yüksek maliyetlere sebep olduğuna tanık durumdayız. Bu durumda söz konusu "DOMUZ PROJESİ" olarak adlandırdığımız istisnai konunun canlandırılmasında çok yönlü yararlar olacaktır.
Yukarıda ifade edilenlerin işığı altında duruma bakıldığında, Alanya-Gazipaşa çizgisinde domuz dokusuna odaklı bir yem sanayi işletmesinin sağlıklı bir yer seçimi yapılarak kurulmasında fevkalade yararlar olacaktır. Ancak konuyla ilgili olarak; ham maddeden hareket edilmek suretiyle,sağlıklı bir fizibilite raporu hazırlanarak (tüm çevresel faktörleri İçeren sürdürülebilirlik içinde ) bilimsel ağırlığı olan projenin yaşama geçirilmesi durumunda kentlere dönük iç göçlerin yeniden geri (kırsala geri) döneceği, binlerce çiftçi ailelerimizin ekonomisinin düzeleceği,kırsal halkın (köylerimizin ) yeniden sağlıklı bir üretim süreci
kazanacakları kesinlikle doğrudur. Proje hazırlanırken 2872 sayılı çevre kanunu, ilgili yönetmelikler ve 1593 sayılı U.H.K.nunda yer alan hükümler dikkate alınarak 1. Yahut 2. Sınıf G.S.M. ler sınıfına girecek olan işletmenin akıbet açısından kısa, orta ve uzun vadeye hitap edecek tarzda inşa edilmesi gerekmektedir.
Yanı sıra, söz konusu projenin uygulanmasıyla, domuzların gönünden ve azı dişlerinden de yararlanılabilecektir. (Gönünden ayakkabı ve terlik sanayinde, dişlerinden de bilhassa turizmde, yerelde süs eşyası olarak kullanılması şeklinde yararlanılması mümkündür.) Konu Mahalli Çevre Kurulunda ve il Hıfzıssıhha Kurulunda da tartışılarak makul süreçte projenin hazırlanıp uygulamaya alınması, ülkemizin ve bölgemizin hayrına olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.