İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, dün çok önemli bir etkinliğe imza attı..

Antalya'nın son 40 yılında belediye başkanı olarak görev yapan 4 isim Selahattin Tonguç, Hasan Subaşı, Bekir Kumbul ve Mustafa geleceğe bakış" adlı zirvede bir araya geldiler.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüten AKP'li Menderes Türel ise geleceğini bildirmesine rağmen, zirveye yarım saat kala İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Cem Oğuz' a gönderdiği mesajda, bütçe görüşmelerinde AKP Genel Başkan Yardımcısı olarak Meclis'te nöbetçi olarak görevlendirildiği için gelemeyeceğini bildirdi.

Türel'in bu dev zirveye gelmekten son anda vazgeçmesi katılımcılar tarafından farklı şekillerde yorumlandı.

Öncelikle İnşaat Mühendisleri Odası'na böylesine çok önemli bir etkinliği düzenlediği için buradan kocaman bir alkış gönderiyorum.

Çünkü Antalya'nın son 40 yılına imza atan eski belediye başkanları bir anlamda bu kentin hafızası..

Antalya'nın nereden nereye geldiğini, sorunlarının neler olduğunu, nasıl çözümler arayışına girildiğini, hangi engellerle karşılaşıldığını, Antalya'ya değişik kesimlerin ve merkezi hükümetin bakış açısının ne olduğunu bir kez daha öğrendik, bir anlamda bilgilerimizi tazeledik, kentin hafızasını bir kez daha belleklerimize yerleştirme fırsatını yakalamış olduk.

Türel dışındaki 3 eski ve halen bu görevi sürdüren Mustafa Akaydın'ın konuşmalarında tartışmaya yol açacak, kriz yaratacak konulara girmemeleri, polemikten uzak kalmaları dikkat çekiciydi.

Sadece Bekir Kumbul, isim vermeden Hasan Subaşı'yı arıtma konusunda eleştirdi, bu konuda ASAT'a kredi veren Dünya Bankası ile yaptığı mücadeleyi kendine has üslubu ile anlattı.

Kumbul, bilinen üslubu ile şu özeleştiriyi yapmadan geçemedi:

"Dediler ki Kumbul bir şey yapmadı ama yıkmadı da "

Aslında kendisine haksızlık edildiğini nükte ile karışık vurgulamak istedi..

Burada başkanlarının görev sürelerinde neler yaptıklarını uzun uzun anlatmayacağım, bunları dünkü zirve ile ilgili haberimizde geniş şekilde okuma şansınız var.

Gelelim yazının başlığına..

Akaydın'ın kürsüden "Bekir Kumbul Başkanı neden çok kıskandım" sözlerine..

Kumbul, konuşması sırasında, " Belediye başkanı seçildiğimde partim CHP barajı aşamamıştı. 2 belediye meclisi üyem vardı, belediye borç yükü altındaydı, belediyenin 22 trilyon bütçesi vardı, bunun 15 trilyonu personel giderlerine, 5 trilyonu borçlara gidiyordu, geriye kalan 2 milyonla Antalya'ya hizmet etmek nerede ise olanaksızdı. Ona rağmen biraz da milletvekilliğinden geldiğim için hükümetten büyük destek aldım. Hem borçları ertelettim, hem de kentin sorunlarını taşıdığım her bakanlıktan destek ve yardım gördüm. Gerçeği söylemek gerekirse ben kısıtlı olanaklara rağmen Ankara'dan fazla baskı görmedim, tersine hep destek verdiler" dedi.

Zirvenin son konuşmacısı olan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, konuyu Kumbul'un bu sözlerine getirerek, "Bekir Kumbul başkanı çok kıskandım. Çünkü ben Başbakan ve bir bakandan 3,5 yıldır randevu bile alamadım. Hükümetin bana bakış açısı belli. Böylesine sıkıntı çekerken, Kumbul Başkanı kıskanmadım dersem yalan olur" diye konuştu.

Bana göre dünkü zirvenin iki flaş ismi Antalya belediye başkanlığını 1973-80 yıllarında yapan ve askeri darbe ile görevden alınan CHP'li Selahattin Tonguç ile Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini 2004-2009 yılları arasında sürdüren Bekir Kumbul'du..

Kumbul, belki de ilk kez mütevazi davranmadı, eleştirilerin aksine Antalya'ya yaptığı kalıcı hizmetleri tek tek sıraladı.

Şurası bir gerçek ki Kumbul'un en önemli hizmetlerinden birisi Boğaçayı Köprüsü'nü yapmak oldu.

Kumbul, bu konuda da esprili bir yaklaşım getirdi..

Bunu da anlatarak yazımızı noktalayalım..

"Çok uğraştık köprü için, Antalya bir afet yaşadı, dediler ki -Kumbul'un köprüsü yıkıldı- benim de dünya başıma yıkıldı. Anlaşıldı ki Karayolları'nın köprüsü yıkılmış. O köprüyü yapmasaydık, Antalya gibi bir kentin batı ile ulaşımı kesilecek, dünyaya rezil olacaktık"