15 Temmuz darbesinin başarılı olması halinde Türkiye’nin nasıl bir felâkete uğrayacağını sadece ERGENEKON yalanına bakarak anlamak mümkündür.

 Bu nedenle FETÖ’nün karşısında olmak bir tarihi ve toplumsal görevdir.

 Ancak hâlâ yanıtını veremediğimiz sorular var. 

 Nasıl oluyor da bir askeri darbede, bakanlar kurulundan tek kişi bile gözaltına alınmamış oluyor? Nasıl oluyor da iktidar partisinin üst düzey tek yöneticisine yönelik bir hareket yapılmıyor? Nasıl oluyor da 24 saat önceden Cumhurbaşkanının kaldığı yer bilindiği halde ayrılmasından sonra bombalanıyor? Madem ki canlı ele geçirilmesi planlanmıştı, neden bulunduğu otel bombalandı? 

 Bunlara rağmen iktidarın ve Recep Tayyip Erdoğan’ın “Fetullahçı Terör    Örgütü ” nü yok etmek için çabalarını çok değerli buluyoruz.

 Bu örgütü sadece devlet aygıtından değil bütün toplumdan ayıklamak için iktidarın daha önceden hazırladığı listeleri uygulamaya soktuğunu görüyoruz. 

 Diliyoruz ki iktidar; fırsatı ganimet sayma sorumsuzluğuna düşmez. FETÖ’yü yok ediyorum gerekçesiyle, bütün iktidar muhaliflerini yok etme yoluna gitmemelidir. Bunun sonuçları, uyduruk bir darbenin sonuçlarından daha kötü olur.

 CHP’li olduğunu çok iyi bildiğimiz bazı kişiler FETÖ’cü diye gözaltına alındılar, görevden tedbiren uzaklaştırıldılar.

 Bunlardan birisi Matematik Öğretmeni iki çocuk annesi bir kadındır.

 Bunun babası benim İl Başkanlığım döneminde İl Yönetim Kurulu üyesi olarak benimle çalışmıştır. Kocası halen bir ilçemizin CHP yönetim kurulu üyesidir. Kendisi katıksız bir Mustafa Kemal Atatürkçüdür. FETÖ ile hiçbir ilgisi yoktur.

 Çok iyi bildiğim için yazıyorum.

 Üniversite’den gözaltına alınan bazı öğretim üyelerinin çocukluğunu, analarını, babalarını biliyoruz ki FETÖ’cü olmaları asla söz konusu değildir. (Nitekim serbest bırakılmışlardır)…

 Diğer yandan HSYK seçimlerinde iktidar partisinin “Yargıda Birlik” dışında oy kullanan tüm yargıçları FETÖ’cü saymak gibi bir gaflete düşmemelerini diliyorum.

 Gizli FETÖ’cüler bir terör örgütü soruşturmasını saptırmak ve sulandırmak için hiç ilgisi olmayanları ihbar etmektedirler.

 Özellikle Yargıçlar için listenin 3 yıl önceden hazırlandığına ilişkin bilgiler geliyor.

 Kurunun yanında yaş da yanar anlayışı adalet söz konusu olduğunda; geçersiz bir varsayımdır.

 İktidar; kurunun yanında yaşı yakmaya çalışırsa kendi yanar.

 Adalet oyuncak değildir. Adaletle alay edercesine, sahte kanıtları görmezden gelen, insanları beş yıl aileleriyle birlikte suçsuz yere perişan eden yargıçların ve savcıların şimdiki acıklı halini unutmamak gerekir.

 AKP iktidarından adil olmasını istiyoruz.

 AKP iktidarından yargıyı bağımsız yapmasını istiyoruz.

 AKP iktidarından ADALET İSTİYORUZ.