
İbrahim Akkaya
Derenin taşıyla derenin kuşunu vurmak..
Sivil toplum kuruluşlarının Antalya ve ülke sorunlarıyla ilgili açıklamalarını önemsiyorum.
Bu kuruluşlardan birisi de Antalya Ticaret ve Sanayi Odası(ATSO)..
ATSO, bir önceki başkan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak ile birlikte topa girdi..
Yani ‘aman iktidarla papaz olmayayım, aman partili belediye başkanı imle ters düşmeyeyim’ anlayışından çıktı, düşüncelerini, önerilerini, soruları ve çözüm yollarını çekinmeden, birilerine şirin kaygısından uzak söylemeye başladı.
Çetin Osman Budak’ın milletvekili seçilmesinden sonra koltuğa oturan ATSO Başkanı Davut Çetin de ‘amasız, lakinsiz’ bir anlayışı tercih etti..
Yani ‘doğruları söylersem, yanlışlara karşı tepki gösterirsem iktidar baskısı görürüm, bunun için yumuşak geçiş yapalım” düşüncesini rafa kaldırdı..
Hakkını yemeyelim, ‘patronlar kulübü’ olarak bilinen Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği(ANSİAD)Başkanı Abdullah Erdoğan da düşüncelerini özgürce söyleyenlerin arasında yer alıyor..
Gelelim asıl meseleye..
ATSO Başkanı Davut Çetin’in Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nun da katılımı ile yapılan dünkü meclis toplantındaki konuşmasında, ‘100. Yıl planlamasına karşıyız’ açıklaması dikkat çekici..
Şurası yadsınamaz bir gerçek ki iktidar ve yereldeki temsilcileri ‘Antalya’ya yakışır bir stadyum’ sloganı ile Antalya’nın en değerli alanları arasında bulunan 100.Yıl Spor Kompleksi’ni ranta kurban ettiler.,.
Laf açıldığında ‘ Antalya’ya yatırım-hizmet yağıyor’ balonunu uçuranlar, Antalya gibi Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı olan bir kenti 33 bin kişilik stadyum karşılığında peşkeş çektiler.
Eskilerin deyimiyle ‘derenin taşıyla derenin kuşunu vurdular’
Sporcusu ile olmayan Anadolu’nun en ücra köşesine yüzme havuzu yaptıranlar, takımı bulunmayan yerlere trilyonlar harcayarak stadyumlar, spor salonları yaptıranlar, bunu da seçimlerde politika malzemesi olarak kullananlar Antalya gibi çok özel bir kente stadyumu çok gördüler…
Antalya’nın en önemli spor alanını 33 bin stadyuma tercih ettiler..
Sizi bilmem ama ben bunu Antalya’ya ihanet olarak yorumluyorum..
Ülkenin ödemeler dengesine en çok katkıyı veren bir kent Antalya..
Genel bütçeden aldığından fazlasını veren bir kent ayrıca Antalya.
Türkiye’nin tanıtım favorisi Antalya..
Yurt dışında Türkiye’nin yerini haritada gösteremeyenler, Antalya’yı biliyor ve tanıyor..
Antalya bu kadar önemli bir misyon üslenmişken, daha çok desteği hak etmişken, Antalya’nın en önemli alanını stadyum için pazarlamak ihanet değil de nedir ?
ATSO Başkanı Davut Çetin’in şu sözleri dikkat çekici :
“Bildiğimiz kadarıyla alan halihazırda ‘bölgesel ve kentsel spor alanı’ olarak imar planlarında yer alıyor. Bizim bu konudaki görüşümüz bellidir. Biz, çok gerekli olmadıkça imar plan değişikliklerine ve yapılan değişikliklerin bölgelere kaldıramayacakları ölçüde büyük yük getirilmesine karşıyız. Kaldı ki bahsi geçen bölge Antalya’nın göz bebeği alanlarından birisidir ve zaten yoğun trafiğin olduğu bir bölgedir. Biz ATSO olarak yıllardır Falez kavşağından Migros kavşağına kadar olan yolun yer altına alınması ve ortaya çıkacak devasa alanın Beachpark ile bütünleşik bir planlama ile bir kültür-sanat-spor-eğlence vadisi olarak değerlendirilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu konu ilgililer tarafından tekrar ele alınmalıdır’’
Bir de FETÖ soruşturması konusu var..
ATSO Meclis eski Başkanı İzzet Bayar bu kirli örgüte üye olmak suçlamasıyla yakalanıp, tutuklanmıştı..
Bu konuda ATSO’dan hiçbir yorum, açıklama yapılmadı, herkes susmayı tercih etti..
Davut Çetin bu konuda şunları söylüyor:
“Ticaret ve sanayi odalarının, borsaların, bu yapı(FETÖ) tarafından ele geçirilemediğini de özellikle ifade etmek istiyorum. Bakanlıkları, Silahlı Kuvvetleri, Emniyeti, Yargıyı, Üniversiteleri, dernekleri, şirketleri ele geçirmeye uzanmış bu yapı, odalara bu oranda sızamamıştır. Diğer kurumların yanında bizim camiamızdaki birkaç kişinin lafı bile olamaz. Oda ve borsalar bu dönemi en az fireyle atlatmışlardır”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.