CHP Antalya İl eski başkanı Özer Ülken, çok çarpıcı açıklamalar yaptı,  FETÖ’nün CHP’ye Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Mustafa Akaydın döneminde sızdığını iddia etti..

Özer Ülken, uzun süredir sessizdi, gelişmeleri Aksu’daki çiftliğinden izlemekle yetiniyordu, sessizliğini bozdu, Sabah Gazetesi’ne çok çarpıcı açıklamalar yaptı.

Ülken’in çok ses getirecek, çok tartışma yaratacak açıklamalarını okuma şansınız olmadığı düşüncesinden hareket ederek, haber kaynağının hoşgörüsüne sığınarak paylaşmak istedim..

Öncelikle şunu vurgulamakta yarar görüyorum:

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda başarılı olamadığı gibi, kendisini o koltuğa oturan CHP’yi yok sayan, bir grup CHP’li dışında partisine sırtını dönen Akaydın’ın imdadına CHP önceki Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın başına gelen kaset komplosu yetişti..

Akaydın, aday gösteren Baykal’a hakaret içeren yakıştırmalarda bulundu, her ortamda Baykal düşmanlığı sergilemekten geri durmadı..

Akaydın ‘dilim biraz sivridir’ savunması yaparak yanlışlarına ‘dur’ diyen dönemin Antalya İl Başkanı Özer Ülken’e tıpkı Baykal’a yaptığı gibi ulu orta saygısızlık sergiledi.

Dahası Ülken-Akaydın kavgasını bitirmek, onları barıştırmak için Antalya’ya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Dedeman Otel’deki toplantı sırasında rest çekti.. Akaydın, toplantıya katılan parti yöneticileri ve belediye başkanlarının şaşkın bakışları arasında Kılıçdaroğlu’na şunları söylemekten çekinmedi.

“Ben Özer’le barışmam, istersen beni psikolojik sorunlu say, istersen disipline ver”

Yani Akaydın, CHP Genel Başkanı’na resmen posta koydu..

Pekala Kılıçdaroğlu ne yaptı ?

Kendini refüze eden, rest çeken, posta koyan Mustafa Akaydın’ı seçimin kaybedileceğini bile bile ikinci kez Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı gösterdi..

Neyin diyetidir bilinmez, Kılıçdaroğlu, Akaydın belediye başkanlığı seçimini kaybedince milletvekili seçilmesi için ağırlığını koydu, Muratpaşa Lisesi’nde yapılan ön seçimde ilk sıralarda çıkması için CHP’nin sandık kurtlarına(!)talimat verdi..

Gelelim Özer Ülken’in iddialarına

CHP’de en kritik dönemde Antalya gibi çok önemli bir yerde il başkanlığı yapan Ülken, FETÖ’nün partiye sızması ve CHP’deki eksen kaymasıyla ilgili olarak şu çarpıcı tahlili yapıyor :

“Deniz Baykal’ı CHP Genel Başkanlığı’ndan istifaya zorlayan süreç 15 Temmuz’da yaşanan darbe sürecine giden yolda bir adımdı..CHP’deki değişim bir operasyondu.  CHP’de genel başkan değişimi sonrası adeta siyasi eksen kayması yaşandı. Yeni CHP anlayışı ortaya çıktı. Oy artırma çabaları CHP’yi kuvayi milliye ruhundan gelen Atatürkçü ana çizgisinin dışına çıkarttı”

Özer Ülken, CHP’deki eksen kaymasının aday gösterme sürecinde ve altına imza atılan kararlarda kendisini gösterdiğini, bu değişimi en dikkat çekici şekilde FETÖ’de ortaya çıktığı öne sürüyor.

FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan CHP Büyükşehir ve Konyaaltı Belediye Meclisi Üyesi Sıtkı Soydal’ın Mustafa Akaydın’ın kontenjanından aday gösterildiğini hatırlatan Ülken, il başkanlığı döneminde CHP ile bağlantısı olmayan bu gibi isimlerin partiye girmesine izin vermediğini de söyledi.

Özer Ülken’in FETÖ’nün Antalya İmamı lüks düşkünü Avukat Hasan Tarık Şen’in jakuzili villasının ortaya çıkarıldığı Toros Koleji ile ilgili açıklamaları da dikkat çekici.

Şöyle diyor Ülken :

“Toros Koleji’nin Arapsuyu Mahallesi’nde yapmak istediği okula ilişkin imar planları i başkanlığım döneminde de Büyükşehir Belediye Meclisi’ne getirilmek istendi. Belediye başkanlarına çalışmalarına tasarruflara müdahale etmeyip, destek olunmalı ama belli çıkar gruplarına(FETÖ’den söz ediyor)menfaat sağlanıyorsa, farklı sinsi amaçlar varsa müdahale edilmelidir. Toros Koleji konusu buna bir örnektir. Toros Koleji’yle ilgili konu benim başkanlığım döneminde meclise gelecekti. Meclis öncesi parti grup toplantısında bu konuyu gündeme bile almadım. Tartışmaya bile açmadım. Ama aynı değişim bende sonra Devrim Kök’ün başkanlığı döneminde yapıldı”

Özer Ülken’in kendisine yapılan baskılar, Türkçe Olimpiyatları daveti, disiplin süreci ve Antalya eski milletvekili Yıldıray Sapan’la, Gazipaşa İlçe eski Başkanı Bülent Kocabaş’ın CHP’den ihraç edilmeleri konularında da çarpıcı açıklamaları var..

Bunları da bir başka yazıda sizlerle paylaşmak istiyorum.