85 Yıldır BATEM’in kullandığı Muratpaşa İlçesi Demircikara Mahallesi’ndeki Narenciye Bahçesi’nin dönümlük kısmı ihaleye çıktı. Hem de 60 dönüm, yıllık 60 bin Lira’dan. Dönümü yıllık bin Lira’ya geliyor…

Bedava…

Ama değerine paha biçilmez…

Hele ki ithal tarım ürünlerinin sayısının arttığı bir ortamda bu istasyonu korumak, yaşatmak ve sayısını artırmak gerekirken….

Belli ki bu alana da göz dikilmiş. Geçtiğimiz yıl alanın bir cemaate yakın Hamidiye Vakfı’na devredildiği ortaya çıktı. Ayağa kalktık. Kamuoyu oluştu, Eşgüdüm ayaklandı…

Ve ‘Sehven’ denilerek, alanın kullanımının BATEM’de devam ettiği, tapu kaydında da mülkiyetin Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nde olduğu söylendi…

Biz de inandık…

Çünkü narenciye türleri ile birlikte pikan cevizi, Trabzon hurması, nar, muz ve avakado gibi ürün yaygınlaşmasını sağlayan bir istasyon olarak tarıma hizmetlerinin yanı sıra betonlaşan kentimizdeki görsel hazine olan Narenciye, kent için farklı rantiyerler için farklı anlamlar barındırıyor…

Biz Narenciye’ye bakınca aklımıza doğa, temiz hava, sağlık beslenme, tarıma destek geliyor. Oysa bir başkaları için kent merkezinde bugüne kadar gelmiş eşsiz bir alan. İster ticari ister konut olarak değerlendirilesi yer…

Tabii arzular sınırsız…

Olur mu olur. Neticede sit alanına otel yapılmaya çalışılan bir coğrafyadayız. Şaşırmayız. Ama izin de vermeyiz. Basın, kamuoyu, yargı bir çıkar yol bulunur…

Zaten Antalya Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Coşar’ın izin vermeyeceğini düşünüyorum.  İhaleyi paylaşırken, çiftçilik belgesine vurgu yapması da ondandır eminim…

Hatta ihalede ‘kamu’ vurgusu da yer alıyor…

Antalya, duyarlı bir kenttir. Odalar, borsalar bir araya gelir kurtarır Narenciye’yi…

Olmadı bir kamu kurumu elini taşın altına koyar…

Bir belediye, bir müdürlük neden olmasın…

Ama gönül ne ister derlerse…

Gönül narenciye ve farklı türlerin tohum ve fidan olarak yetiştirilip yaygınlaşmasına hizmet eden, narenciye ile farklı meyve reçellerinin ilk kez yapılıp tanıtıldığı buranın bir istasyon, AR-GE laboratuvarı, öğrencilere, teknik elemanlara, çiftçilere, eğitim, araştırmacılara uygulama olanağı veren önemli bir merkez olarak kalması. BATEM’in olması…

Sadece kullanım değil, mülkiyet de BATEM’in olmalıdır…