
İbrahim Akkaya
14 Ocak’ta Konyaaltı’nda..
İyi ki AKP’liler ‘çılgın
proje’ modası başlattı..
İyi ki bu modaya AKP’li
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de uydu..
‘Bu da benim çılgın
projem’ diyerek Boğaçayı Projesi’ni, bonus olarak da Yat Limanı Projesi’ni,
daha çok ses getirir düşüncesiyle de Lara Kruvaziyer Limanı Projesi’ni ortaya
attı.
AKP ve Türel’in çılgın proje modası Antalya’da uyuyan devi
uyandırdı.
Boğaçayı ve Yat Limanı Projesi, Lara Kruvaziyer Limanı
Projesi Antalya’nın sahiplerini, Antalya’nın dinamiklerini harekete geçirdi..
Antalya, biraz
gecikmeli de olsa kentlilik bilincini, çevrecilik bilincini hatırladı..
Kentin doğusunun ve batısının iki gerdanlığının, Konyaaltı
ve Lara sahillerinin daha çok kazanma hırsına kurban edileceği endişesiyle
Antalya’da unutulan birliktelik, ‘Başka
Antalya Yok’ olgusu harekete geçti..
Antalyalılar, Konyaaltı ve Lara’yı koruyup, kollamaya,
gelecek nesillere en az tahribatla emanet etme konusunda birleştiler..
Bu sizlerle ‘Konyaaltı
Sahili Halkındır” Platformu’nun,
‘Boğaçayı ve Yat Limanı Projesi
Doğan’nın ve Kentin Yağmalanması Projesidir” başlıklı açıklamasını paylaşmak istiyorum.
Açııklamada, “Boğaçayı
ve Yat Limanı Projesi Bizler başta Konyaaltı’nda yaşayan yurttaşlar olarak
Antalya Büyükşehir Belediyesinin Boğaçayı ve Yat limanı projesinin kentimizin
aleyhine sonuçlar doğuracağını düşünmekteyiz”
“Ranta ve iktidara
teslim olmamış bilim insanlarının da uyardığı üzere birbiriyle bağlantılı bu
iki proje kentimize, doğaya zararlıdır” denilen açıklamada, şu çarpıcı
örnekler veriliyor :
-Deniz suyu ile doldurulmak istenen Boğaçayı civarındaki
bütün temiz su kaynakları tuzlanarak kullanılmaz hale gelecektir.
-Boğaçayının akıntıları ile getirdiği kum ve çakıl bütün
Konyaaltı sahilini beslemekte denizin ilerlemesini engellemekte ve sahili
korumaktadır. Yapay göl projesi bunu engelleyecek ve 5-10 yıl gibi kısa bir
sürede sahil şeridi kalınlığının yarıya inme tehlikesi ile karşı karşıya
kalacaktır. Geri dönüşü olmayan bir şekilde doğanın tahrip olması söz konusudur.
-Boğaçayı ile mevcut Liman arasında kalan 1200 metrelik
sahil şeridine Yat Limanı yapılması düşünmektedir. Bu yat limanı birkaç yüz
zengine hizmet edecek, marina işletmecisine kar sağlayacak Antalya halkının
çıkarına olmayan bir projedir. Her yıl milyonlarca insanın kullandığı yedi
kilometrelik sahilin bu bölümü halkın kullanımına kapatılacaktır.
-Bu projelerin toplam maliyetinin 1 katrilyonu geçeceği
düşünülmektedir. Bu maliyet geri dönüşü olabilecek bir maliyet de değildir.
AKP hükümeti ve
AKP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi bu çılgınlığı yapmak ta ne karar kararlı
ise Antalya’nın dinamikleri de direnmeye kararlı..
AKP’ye Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e şu
çağrıyı yapılıyor :
“Bu projenin
kentimize ve doğaya geriye dönüşü olmayan zarar vereceğini düşünüyor ve derhal
iptal edilmesini istiyoruz”
Pekala bu iki proje iptal edilir mi ?
Edilmez, belki bir süre rafa kaldırılış gibi yapılır..
AKP’nin anlayışıdır bu, halkın nabzını ve sabrını sınamak
için -halkın istemediğini biz de istemeyiz,
halk ne derse o olur- denir, zamana yayılır, halkımız çabuk unuttuğu için de bir gece yarısı kazma vurulur..
O nedenle Antalyalılar, işi şansa bırakmak istemiyor..
Olayın takipçisi olmakta, sonuç almakla kararlılar..
‘Konyaaltı Sahili Halkındır’ oluşumu şu çağrıyı yapıyor :
“Bizler Antalyalı
yurttaşlar olarak, 14 Ocak günü Saat 12:00 da Konyaaltı sahilinin Boğaçayı ile
Liman arasında kalan bölümünde (Porto Bello Otel önü) olacağız.
Kahvaltılarımızı, topumuzu, bisikletimizi, uçurtmamızı, oltamızı, köpeğimizi,
gitarımızı, bağlamamızı alıp geleceğiz. Bu sahili her zaman nasıl kullanıyorsak
o gün de binlerce Antalyalı olarak öyle kullanacağız. Hiçbir parti, örgüt
amblemi ve isminin kullanılmayacağı etkinlikte, basına bilgi içeren dosya
dağıtılacaktır”
14 Ocak’ta Konyaaltı’nda olacağız..
‘Konyaaltı Sahili Halkındır’ platformuna destek vereceğiz..
Bu konunun takipçisi olacağız
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.