Nükleer felakete dikkat çekmek için gönüllüler kanalıyla ‘daha yaşanabilir dünya’ amacıyla fidan dikmek kadar güzel daha ne olabilir ki! Üstelik de “Çocuklar ölmesin, şeker de yiyebilsin” temasıyla yapılıyorsa…
2018’in 6 Ağustos’unda gerçekleşen etkinliği önemsemiştim.
Etkinliğe ev sahipliği yapan Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün de
önemsediğine eminim. Ki Türkiye
Ormancılar Derneği ile ranttan kurtarılan ve döneminde kamuoyuyla desteğiyle
korumaya alınan Dokuma Park’taki Botanik Park’a Japon bahçesi kuruyor…
Direnen fidanları
Bursa’dan getirten Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Başkanı Prof.
Dr. Tuncay Neyişçi, Genel Başkanları ve Antalya Kent Konseyi gelip alana Başkan
Tütüncü ile fidan ve bitkileri dikiyorlar…
Gingko biloba, Kanna, Cennet Hurması ya da Trabzon hurması,
bodur zakkumlar…
Cansuyu verilip,
plakalarda dikenlerin adları alana iliştiriliyor. Aradan zaman geçiyor,
Hiroşima’da direnen fidanlar, Kepez’e yeniliyor…
Başkan’ın üzüntü duyduğuna eminim. Hatta yetkililerin de…
Ama emin olsunlar biz de gönüllüler de üzgün…
Mesele 3 ağaç değil…
Yapılan proje…
Ağaç bu kurur. Ama
yenisi de dikilebilir. Plakalar bozulur, yenilenebilir. Tamir ne demek.
Belediye yetkilileri açıklama yapıyor ve plakalar ‘tamirde’ diyor…
Bu kadar basit ama önemli bir konuda biraz daha ciddiyetle
çalışmak gerek. Yapılan her işi küçük ya da büyük önemsemek gerek. Sizin için
küçük olan bazı işler, başkaları için büyük olabilir…
Botanik Park’ın ilk
fidanlarını yaşatamamak bence büyük ayıp, kusur…
Keşke biraz daha ciddiyetle yapsak işimizi…
Keşke…
Açıklamanın devamına
iliştirilen ‘özenli oldukları’ için parkın yeşil olduğu bilgisini dikkatle
okudum ve maalesef acı acı gülümsedim…
Dedim ya ağaç kurur, bitki ölür…
Yenileri yok mu…
Formu bozuksa düzgünlerini aynı yerlere dikmek çok mu zor…
Hani ortada bir proje var ya…
Ona saygı için…
O tabelada adı olanlara saygı için…