“Malda mülkte gözüm yoktur, valla yoktur…”

Böyle der kendini anlattığı şiirinde Garip Orhan Veli. Benim de yok, valla yok. Başkalarının mal mülk sahibi olması, deli gibi para harcaması beni ilgilendirmez. Tek derdim çocuklarımın eğitim alması, düzgün bireyler olarak hayata atılması.

Çalışıp kazanamayan, emeğinin hakkını alamayan herkesin derdi benim derdim olabilir ama. Olanaksızlıktan çocuğunun ihtiyacını alamayan babanın derdi, benim de derdim olabilir.

Biz 3 haneli enflasyonları gören bir nesiliz, ekonomi dersini yaşayarak aldık. Dayatılan her modelde birileri kazanan oldu, biz kaybeden.

Dedik ya gözümüz yok, “temsilde tasarruf olmaz”ı bile yedik oturduk hatta.  Birileri sürekli bir sektörün üstüne oynuyor. Garibanın yanında, aracıların karşısında gibi durup piyasayı allak bullak ediyor oysa.

Yıllar önce Antalya’nın önemli gündem maddelerinden birisi, “Özel İdare’nin karşısı denize kayıyor. Boşaltılacak, yıkılacak.” Şeklindeki haberlerdi. O dönemde Cumhuriyet Meydanı’ndaki Büyük Otel’in bile yıkılması, bu tezi güçlendirmişti. Orada gayrimenkulu olanlar mevzuu gündeme geldiğinde gazetecilere küfrederdi “Değer düşürüyorlar” diye.

“Geldik bugüneeeeee!”

Hatırladın mı bu dizeleri?

Evet Hasan Hüseyin.

“Ekilir ekin geliriz, ezilir un geliriz.

Bir gider bin geliriz, beni vurmak kurtuluş mu?”

“Piyasa karıştırma” işinde medya yeniden sahnede.

“Bir deli kuyuya taş atıyor” sanmıştık ama değilmiş. Sebzelerdeki “hormon” haberleri sonrası piyasa durdu. Üretici bir darbe daha yedi.

Geçtiğimiz yılın aynı döneminde 2 ila 2,5 lira arasında değişen domatesin fiyatı, malum haberlerden sonra 1 liraya düştü. Bu arada iktidar milletvekili kameralarla domates serasında boy gösterdi ama sonuç değişmedi sanırım. Demek ki enflasyon ile mücadele de bu da bir modelmiş. Evet anca uyandım. Eskiden modeli beğenmeyen vatandaş iktidar iktidarı değiştirirdi. Şimdi iktidar vatandaşın fabrika ayarlarını değiştiriyor. Az daha durun. Bir süredir provası yapılan “Tek Adam” modeli bi yasalaşsın hele.

Sevgili üreticiler, biz tüketiciler pazarı pahalı bulurken derdimiz sizin kazandığınız para değil, alım gücümüzün düşüklüğüdür. Ben kazanacağım ki daha çok harcayacağım. Üretici kazanacak ki daha çok harcayacak.

Kazancınız bol ürünleriniz bereketli olsun.