HUZUR, İSTİKRAR VE İÇ BARIŞA EN ÇOK İHTİYACIMIZ OLAN DÖNEMİN ARİFESİNDEYİZ.

Bu satırların yazarı olarak, telefon rehberi gibi çok geniş bir liste sunmak istemiyorum...Cezaevlerinde yatan pek çok değerli kanaat önderi var...Oysa toplumsal barışa ihtiyacımız var...Acil, genel ve çok geniş kapsamlı bir af yasasına ihtiyaç var...

Yaklaşık 8 ay boyunca ve 248 gün boyunca cezaevinde kalan Ayşe Barım TV dizisi ve sinema filmi yapımcılarına karşı ticari çıkarlarını korumaya çalıştığı TV dizisi ve sinema filmi oyuncularını 28 Mayıs 2013'te başlayan Gezi eylemlerine katılmaya teşvik etmekle suçlandı ve böyle bir şeyin hiç yaşanmadığı çok sayıda sanatçının tanıklık ifadesiyle ortaya çıkınca da tahliye oldu...

Halkların Demokrasi Partisi eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş 17 Mart 2015'te tarihin en kısa grup toplantısını düzenledi. Demirtaş, salondakileri selamlayarak başladığı konuşmasında, Türkiye'nin dört bir tarafından getirilen çiçeklerle grup toplantısının daha bir anlamlı hale geldiğinin altını çizdi. Karadeniz örgütleriyle HDP Genel Merkezi'nde bir araya geleceklerinin altını çizen Demirtaş, "Bugün kürsüye tek bir cümle söylemek için çıktım. Halklarımıza verdiğimiz demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesinden vazgeçmeyeceğimiz sözümüzü tekrarlamak için çıktım. Biz bir pazarlık hareketi değiliz. Asla ve asla AKP ile aramızda kirli bir işbirliği ve pazarlık olmadı olmayacak" diye konuştu.

Selahattin Demirtaş (10 Nisan 1973), Zaza asıllı Türk siyasetçi, avukat ve yazardır. 2010'dan 2014'e kadar Barış ve Demokrasi Partisi'nde ve 2014'ten 2018'e kadar Halkların Demokratik Partisi'nde eş genel başkan olarak görev aldı. 4 Kasım 2016'dan beri Edirne Cezaevi'nde tutukludur. Demirtaş, Mayıs 2023 seçimlerinden sonra siyaseti bıraktığını açıkladı.

Kobani davasında Selahattin Demirtaş'a 42 yıl, Figen Yüksekdağ'a 30 yıl 3 ay hapis cezası verilmişti...Kamuoyunda "Kobani" veya "6-8 Ekim olayları" olarak bilinen, 2014 yılında yaşanan protesto ve şiddet olaylarıyla ilgili 18'i tutuklu olmak üzere toplam 108 kişinin yargılandığı davada mahkeme, HDP'nin eski eş genel başkanlarına ağır hapis cezaları verdi.Eski HDP'nin eş genel başkanlarından Selahattin Demirtaş çeşitli suçlardan 42 yıl; Figen Yüksekdağ ise 30 yıl 3 ay hapis cezası aldı.

OSMAN KAVALA'NIN ANNESİ 98 YAŞINDA VE OĞLUNUN ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞMASINI BEKLİYOR...OSMAN KAVALA "KÜÇÜK AĞA" VE "OSMANCIK" ROMANLARININ YAZARI TARIK BUĞRA'NIN DAMADI

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Gezi eylemlerinden itibaren ‘Türkiye’nin Soros’u’ diye hedef gösterdiği Kavala, 18 Ekim 2017’de Gaziantep’te gözaltına alınıp İstanbul’a götürüldü.Kavala, 1 Kasım’da tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderildi. Tutuklamaya iki gerekçe gösterildi: Gezi eylemleri bağlamında ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ ve 15 Temmuz darbe girişimi bağlamında ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs.’ Kavala'nın annesi Necla Kavala 98 yaşında...

Gazeteci Fatih Altaylı, 21 Haziran 2025'te "cumhurbaşkanına tehdit" suçu kapsamında gözaltına alındıktan sonra 22 Haziran'da tutuklandı.

Can Atalay Gezi Parkı'na AVM yapılması girişimine karşı kurulan Taksim Dayanışmasının avukatlığını yürüttü. Gezi Parkı davasında yargılandı, 2022'de 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 2023 genel seçimlerinde Türkiye İşçi Partisinden Hatay milletvekili seçildi ama seçilmesinden sonra tahliye edilmedi.

YARGI MAKAMLARI ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARINI TANIMADI.

2023’ün sonunda Anayasa Mahkemesi, “Can Atalay’ın yeniden yargılanması gerektiğine, seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiğine” karar vermişti. Ancak Anayasa Mahkemesi kararı ne İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ne de Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından uygulandı. 2024 yılının Ocak ayına gelindiğinde ise Can Atalay hakkındaki mahkumiyet kararı TBMM’de okunarak vekilliğinin düşürüldüğü belirtildi. Söz konusu işlem her ne kadar yok hükmünde olsa da mevcut durumda Can Atalay hâlâ vekillik görevini icra edemiyor. Bu olay Anayasa Mahkemesi kararlarının yalnızca yargı organları tarafından değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin yasama organı tarafından da yok sayıldığını gösteriyor...

23 Mart 2025 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik düzenlenen operasyonlar kapsamında Mehmet Murat Çalık da tutuklandı. Daha önce iki defa kanseri yenen Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık'ın şu anda ise lenf kanseri olduğu şüphesi var...1999 yılında kendisine akut lösemi-kan kanseri teşhisi konuldu. Çalık, geçmişte iki kanser hastalığı geçirdi ve 9 ay tedavi gördü. 2006 yılında ise lenfoma teşhisi konulan Murat Çalık bu dönem ameliyat oldu. Murat Çalık şu anda çok ciddi kilo kaybı, sağlık sorunları yaşıyor...

Zafer Partisi genel başkanı Ümit Özdağ, 21 Ocak 2025 tarihinde "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçlamasıyla tutuklanarak Marmara Cezaevi'ne gönderildi.

Ümit Özdağ yaklaşık 5 ay sonra tahliye edildi...Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 148 günlük tutukluluk sonrası Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan tahliye edildi.

Özdağ tahliye sonrası yaptığı açıklamada, "5 ay beni tek kişilik bir hücrede tuttular. Hiçbir suçunuz yok. Hiçbirimizin anayasal ve yasal hakları güvence altında değil" dedi.

Ümit Özdağ "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlamasıyla tutuklu yargılanıyordu.

Mahkeme, Özdağ'ın üzerine atılı suçun sabit görüldüğüne kanaat getirerek 2 yıl 4 ay 3 gün hapis cezasına hükmetti.Özdağ'ın 148 gün cezaevinde kaldığı göz önünde bulundurularak herhangi bir adli kontrole gerek olmadan tahliyesine karar verildi.

16 Temmuz 2024'te Göç İdaresi Başkanlığı, Ümit Özdağ’ın “Türkiye’de 13 milyonun üzerinde yabancı var. Bu Zafer Partisi olarak kanıtladığımız rakam. 2 milyon Suriyeli kaçak var, 5 milyon da sığınmacı Suriyeli” sözlerini yalanladı: “Toplam 4.449.333 yasal kalış hakkı olan yabancı bulunmaktadır. 3 milyonu, geçici koruma altında bulunan Suriyeli.”

Özdağ, iddiasıyla ilgili şunları söylemişti:

“13 milyon bizim Zafer Partisi olarak kanıtladığımız rakam. Hatta 13 milyonu aştı şu anda. Her gün ülkemize 1000-1250 kişi giriyor kaçak olarak. Bazı rakamları biz de devlet kuruluşları da ancak çalışılmış tahmin ile tespit edebiliyoruz. Gaziantep’e bakıyorsunuz, oradaki kaçak nüfusu görüyorsunuz. Adana’dakini görüyorsunuz. Bunları topladığınız zaman sayı daha artıyor. Ve bir toplam sayıya ulaşıyorsunuz. Türkiye’de bizim çalışılmış tahminimize göre 2 milyona yakın Suriyeli kaçak var, 5 milyon da sığınmacı Suriyeli.”

“Zeytinburnu’nda Türkiye’den gelen Afganların listesini tutan adamın dükkanına girdim”

“İki sene önce tesadüfen, İstanbul Zeytinburnu’nda bir Afgan’ın dükkanına girdim. O Afgan, Türkiye’ye gelen Afganların listesini tutan adamdı. Dedim ki, Allah’ım sen ne büyüksün! Adamın listesinde 1 milyon 750 bin Afganistan’dan Türkiye’ye girmiş kişinin ismi vardı. Ve O rakam Afgan ordusu Türkiye’ye gelmeden önce aldığım rakamdı.”

“Nijeryalılar 650 bin olduklarını söylüyor”

“Onun üzerine bu ülkede 2 milyon Afrikalı var. Anadolu Ajansı, 2016’da İngilizce yayınında Türkiye’deki Afrika sayısını 1 milyon 450 bin olarak vermiş. Nijeryalılar, kendileri burada 650 bin olduklarını söylüyorlar. Özetle bunları birleştiriyorsunuz ve ortaya böyle bir rakam çıkıyor.”

Özdağ, devlet içinden kendisine Türkiye’de yaşayan yabancı sayısının 18 milyon olduğuyla ilgili bilgi geldiğini ancak kanıtı olmadığı için “Zafer Partisi olarak kanıtladığımız rakam” dediği 13 milyon sayısını kullandığını söyledi.

Göç İdaresi: “4.449.333 yasal kalış hakkı bulunan yabancı bulunmaktadır”

Göç İdaresi Başkanlığı, Özdağ’ın adını vermeksizin yayımladığı açıklamada, Türkiye’de yasal kalış hakkı bulunan yabancı sayısının toplam 4.449.333 olduğunu belirtti. Açıklamanın tamamı şöyle:

“Bir internet haber sitesinde yayınlanan röportajda yer alan mesnetsiz iddialara ilişkin açıklama yapma ihtiyacı ortaya çıkmıştır.

Ülkemizde yasal kalış hakkı bulunan yabancıların sayısı, Başkanlığımız internet sitesinden şeffaf bir şekilde paylaşılmakta ve bu sayılar her hafta düzenli olarak güncellenmektedir. Ülkemizde bugün itibarıyla; 3.109.867’si geçici koruma altında bulunan Suriyeliler, 228.290’ı uluslararası koruma kapsamında bulunan yabancılar, 1.111.176’sı ikamet izniyle kalan yabancılar olmak üzere toplam 4.449.333 yasal kalış hakkı bulunan yabancı bulunmaktadır.

Diğer taraftan düzensiz göçmenlerin tespiti ve yakalanmasına yönelik operasyon ve denetimler, 7 gün 24 saat esasına göre kesintisiz bir şekilde ve kararlılıkla yürütülmektedir. Tüm büyükşehirlerimiz dahil olmak üzere toplam 63 ilimizde Mobil Göç Noktası araçlarımız aracılığıyla kolluk birimlerimizle koordineli olarak denetim ve uygulamalar yapılmakta, tespit edilen düzensiz göçmenlerin sınır dışı işlemleri hemen başlatılmaktadır. Düzensiz göçmen yakalama ve sınır dışı işlemleri dahil tüm bu işlemlere ilişkin veriler, resmi olarak kayıt altına alınmakta ve kamuoyuna duyurulmaktadır.

Hem ülkemizde yasal kalış hakkı bulunan yabancılar hem de düzensiz göçle mücadeleye ilişkin veriler, sürekli güncellenerek kamuoyu ile paylaşıldığı halde zaman zaman gerçekle ilgisi olmayan sayılar gerçekmiş gibi kamuoyuna açıklanmaktadır. Başkanlığımızın verilerini esas almadan yapılan bu açıklamaların hiçbir dayanağı yoktur.

Ayrıca söz konusu haberde, Başkanlığımızın adı kullanılarak Türk vatandaşlığı konusu ile ilgili ileri sürülen iddialar gerçek dışıdır. Hem Göç İdaresi Başkanlığımızın iş ve işlemlerinin yer aldığı mevzuat hem de Türk vatandaşlığı kazanılmasıyla ilgili mevzuat birlikte incelendiğinde bu iddianın tamamen gerçek dışı olduğu ve hukuki açıdan gerçekleşmesinin mümkün olmadığı görülecektir.

Başkanlığımız, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu çerçevesinde ‘sadece’ yabancıların ülkeye girişi, kalışı ve çıkışına ilişkin idari iş ve işlemleri yürütmekte olup görev tanımının içinde -Türk vatandaşlığı verilmesi- yer almamaktadır. Bahse konu haberde yer aldığı gibi Başkanlığımızca vatandaşlık verildiği yönündeki iddiaların gerçekle ilgisi yoktur. Türk vatandaşlığı, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği hükümlerine göre kazanılmaktadır. Aynı haberde, Başkanlığımız personeliyle ilgili de dayanaktan yoksun, gerçek dışı iddialar yer almıştır. Göç İdaresi Başkanlığı, kanunda tanımlanan iş ve işlemleri, devletimize bağlılık içinde ve milli menfaatlerimiz doğrultusunda; kamu düzeni ve güvenliğimizden asla taviz vermeden; insan haklarına, hukuka, medeniyet değerlerimize uygun olarak yürütmektedir.”

Mart 2024'te Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ Sözcü TV'den İpek Özbey'e şöyle dedi:

"Şu anda Türkiye'de 30 milyon 500 biğn insan yoksulluğundan dolayo sosyal yardım alarak hayatta kalıyor...İstanbul'da yabancı ülkelerden gelen sığınmacı ve kaçal sayısı 4 milyon...Suriyelilere Türkiye 164 milyar dolar harcadı...Türk emeklilere verecekleri para kalmadı...Türkiye'de sığınmacı istilası demografiyi değiştiriyor ve iç savaş tehlikesi yaratıyor..."

Bu satırların yazarı olarak, telefon rehberi gibi çok geniş bir liste sunmak istemiyorum...Cezaevlerinde yatan pek çok değerli kanaat önderi var...Oysa toplumsal barışa ihtiyacımız var...Acil, genel ve çok geniş kapsamlı bir af yasasına ihtiyaç var...

TRUMP 30 EYLÜL 2025 SALI GÜNÜ 28 EYLÜL 2025 TARİHİNDE YAYINLANAN YAZIMI TEYİT EDEN DOĞRULTUDA KONUŞTU

28 Eylül 2025'te yayınlanan yazımda şöyle demiştim:

2023’te o zamanki ABD Başkanı Joe Biden’ın “yozlaşmış bir tiran” olduğunu, Biden'ın derhal “hapishaneye konulmasını ya da Biden'a Amerika’ya karşı işlediği suçlardan dolayı ölüm cezası verilmesi gerektiğini söyleyen Trump'ın propaganda sorumlusu Charlie Kirk'ün 10 Eylül'de suikastle öldürülmesi ABD'nde yeni bir iç savaş çıkacağı endişesini arttırdı...

2024 tahminine göre ABD'de sivillerin mülkiyetinde olan 393 milyon ateşli silahın olduğu tahmin edilirken, ülkede 82 milyon 880 bin kişinin en az bir silaha sahip olduğu tahmin ediliyor.ABD merkezli legalreader.com adresinden yer alan verilere göre ise ülkede sivillerin mülkiyetinde 393 milyon ateşli silahın olduğu tahmin ediliyor.

2023'te 259 milyon yetişkinin bulunduğu ABD'de 82 milyon 880 bin kişinin en az bir silaha sahip olduğu düşünülüyor. Bu rakamın ABD'de, her 3 yetişkinden 1'inin silah sahibi olduğu anlamı taşıdığı belirtiliyor.

Kadınların silah sahipliği son yıllarda 177,8 artarken, 2017-2023 döneminde Hispanikler arasında silah sahipliği diğer tüm demografik gruplara göre daha fazla arttı.

Son 6 yılda 18-29 yaş grubunda silah sahipliği yüzde 22 azalırken, Kovid-19 salgını sırasında ABD'deki her 20 yetişkinden biri ilk kez silah satın aldı.

https://www.akdenizgercek.com.tr/yazarlar/trump-turkiyeden-kibristaki-30-bin-askerini-geri-cekmesini-isteyebilir-362860h

30 Eylül 2025'te ABD Başkanı Donald Trump, 800 ABD generaline ve amiraline bir nutuk attı...Trump Amerika Birleşik Devletleri'nin suç ve göç nedeniyle bir "iç savaş" yaşadığı konusunda uyardı.

Savunma Bakanı Pete Hegseth tarafından dünyanın dört bir yanından Pentagon'a çağrılan general ve amirallerden oluşan toplantıda yaptığı konuşmada, ordunun Demokratların kontrolündeki birçok şehirde suçla mücadele operasyonlarına katılacağını vurguladı.

Trump, Virginia'daki Quantico Hava Üssü'nde askeri liderlere hitabına "Amerikan ordusunu yeniden inşa ettim" diye başladı. Kendinden emin bir gülümsemeyle, Amerika Birleşik Devletleri'nin askeri alanda diğer tüm ülkelerden üstün olduğunu, denizaltı yeteneklerinde Rusya ve Çin'e karşı ülkesinin liderliğine işaret ederek, altıncı nesil yeni bir savaş uçağı üretme planlarını açıkladı.

Trump, başkanlığı sırasında sekiz savaşı sonlandırdığından bahsederken, elde ettiği başarıları "gerçek barış" olarak nitelendirdi. Ancak yaklaşık bir saat süren konuşma, silahlı kuvvetlere hitap ederken iç siyasi meselelerden kaçınma eğiliminde olan önceki başkanların geleneksel yaklaşımının aksine, siyasallaştırılmıştı.

“We have a president who is completely crazy. He's a very, very dark presence. In six months, he's nearly destroyed our country.”—Richard Gere...

"Tamamen zırdeli bir başkanımız var. Çok, çok karanlık bir varlık. Altı ayda neredeyse ülkemizi mahvetti."—Richard Gere...

"Tenemos un presidente que está totalmente loco. Es una presencia muy, muy oscura. En seis meses casi ha destruido nuestro país.”—Richard Gere...