Asgari ücretle hayatta kalma sanatı, bir nevi modern zamanların mücadelesidir. Para biriktirme taktikleri, indirim kovalamacası, ve tabii ki, evde yemek pişirme ustalığı, bu hayatta kalma rehberinin olmazsa olmazları arasında yer alır. 
Peki ya mutfakta bir Picasso olmak? O da bir yetenek işi. Market alışverişlerinde indirim kuponlarını avlamak ise sanki bir olimpiyat sporu gibi; hız, zamanlama ve doğru hamlelerle dolu. Ve unutmayın, asgari ücretle yaşamak, bir yandan da minimalist bir yaşam tarzını benimsemeyi gerektirir. 
Yani, o çok istediğiniz son model telefon yerine, belki de bir önceki modeli almak, ya da hiç almayıp, mevcut telefonunuzla daha fazla vakit geçirmek. Asgari ücretle yaşamak, aynı zamanda yaratıcılığı da tetikler; mesela, eski bir tişörtü yeni bir moda aksesuarına dönüştürmek ya da paletlerden mobilya yapmak gibi. Ve tabii ki, sosyal hayatı unutmamak gerek. 
Arkadaşlarla dışarıda vakit geçirmek yerine, evde film geceleri düzenlemek, hem cebinizi hem de dostluklarınızı güçlendirir. 
Asgari ücretle yaşamak, bir yandan da bizi daha bilinçli tüketiciler haline getirir; her alışverişte iki kez düşünmek, gerçekten ihtiyacımız olan şeyleri almak ve atık azaltmak gibi. Sonuç olarak, asgari ücretle hayatta kalma rehberi, sadece bir bütçe planı değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi önerisidir. 
Bu rehber, sizi finansal bir ninja gibi hissettirebilir; her kuruşun kıymetini bilir, her fırsatı değerlendirir ve hayatın küçük zevklerini bulmak için sürekli bir macera içinde olursunuz.