-Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, su kaynaklarının iyi korunmaması ve verimli kullanılmaması halinde çok yakın gelecekte Antalya’nın susuz kalacağını iddia etti.

 

-Neyişçi, “Su konusunda her yerden SOS veriyoruz. Böyle giderse hep kamuoyunun gündemini meşgul eden su savaşlarının yaşanması kaçınılmaz olacak” dedi.

 


Antalya’nın en önemli çevrecileri ve aktivistleri arasında yer alan Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, Akdeniz GERÇEK’in “Antalya susuz kalabilir” manşetiyle verdiği haberin ciddiye alınması gerektiğini söyledi.

Su kaynaklarının iyi korunmaması ve verimli kullanılmaması halinde çok yakın gelecekte Antalya’nın susuz kalacağını iddia eden Neyişçi, “Aslında susuzluk sorunu sadece Antalya’nın sorunu değil tüm dünyanın sorunu. Doğal olarak nüfus arttıkça zaten sular azalacak ve yetmeyecek hale gelecek. Bu doğal bir süreç. Bunun iki tane çözümü var. Birincisi su kaynaklarını arttıracaksınız ama bunun imkanı yok. Çünkü dünyanın su rezervi belli. Bunun yanında en önemli olan şeylerden bir tanesi de insanlara suyu verimli kullanmanın yollarını anlatacaksınız” dedi.

TOPLUMA ÖĞRETMELİYİZ

Topluma ‘suyu verimli kullanma’ konusunun öğretilmesi gerektiğini altını çizen Neyişçi, “Su kaynağını korumanız da yetmeyebiliyor zira kaynak aynı suyu çıkarıyor. Antalya’nın 100 bin olan nüfusu artık 2 milyonu geçti. Geçmişte o kaynağı 100 bin kişi kullanırken şimdi turistik bir şehir olan Antalya büyüdü ve doğal olarak 10 milyona yakın insan da bu suyu kullanıyor. Dolasıyla insan sayısı çoğalınca suyun kirlenme olasılığı da doğal olarak artıyor. Böyle olunca suyu verimli kullanmanın yollarını bulmak durumundayız. Az suyla çok işler yapmayı öğrenmemiz ve öğretmemiz gerekir. Karacaören Barajı suyunun temiz olup olmaması ayır bir tartışmadır. Temiz olsa bile siz bu suyu Antalya’ya bir şekilde getirirsiniz. Hatta bunu 6 ayda bile yapabilirsiniz. Ama topluma suyu verimli kullanma konusunu öğretebilmeniz için yıllar gerekir.

SUYUMUZ İSRAF EDİLİYOR

Belediyelerin park ve bahçelerde plansızca çok su tüketen bitki türleriyle ağaçlandırma yaptığını da hatırlatarak şöyle konuştu: “Belediyelerimiz ve üniversitemiz de dahil neredeyse hepsi her tarafı çim yapıyor. Bunların hepsine iyi ya da kötü dünyanın suyu harcanıyor. Siz ne kadar ‘içme suyunu harcamıyoruz’ deseniz de bir şekilde suyu israf ediyorsunuz. Zaten senin içme suyun ırmak suyunda ya da yer altı sularından geliyor. Sonuç olarak su hayattır ve her geçen yıl ona olan ihtiyacımız katlanarak devam edecek. Onsuz da hayat düşünülemeyeceğine göre, su kaynaklarını kirletmemek veya verimli kullanmak durumundayız. Her ne kadar belediyeciler ‘suyumuz kirlenmiyor’ dese de bu bir gerçek. Öyle olsaydı bizim Konyaaltı bölgesindeki kuyular kapanmazdı. Bu gidişle çok yakında Duraliler’de bulunan su kuyuları da kapanacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmasın.”

CİDDİYE ALINMALI

Su israfı konusunun belediyeler tarafından ciddiye alınması gerektiğini de ifade eden Prof. Dr. Neyişçi, açıklamalarını şöyle sonlandırdı: “Sonuç olarak su konusunda her yerden SOS veriyoruz. Böyle giderse hep kamuoyunun gündemini meşgul eden su savaşlarının yaşanması kaçınılmaz olacak. Belediyelerin su konusunu ciddiye almamaları da büyük sorun. Aksu’daki EXPO alanı yapılırken biz ‘ileride bakımıyla başa çıkamayacaksınız, su yetiştiremeyeceksiniz, çim biçmek için vaktiniz olmayacak’ diye uyarmıştık. Şimdi buranın yıllık 5 milyon lira masrafı var. Yani suyu az kullanan bitki türleriyle ağaçlandırma yapılmalıydı. Bu yapılan yeşil alanların hepsi ileride başlarına dert olacak. Bunları devam ettirecekleri suyu bulamayacaklar. Halbuki şimdiden az su tüketen bölgenin yerel türleri kullanmaları gerekiyordu.  Ama herkes çok su tüketen yabancı türleri dikiyorlar. Hiçbir şekilde seçici davranmıyorlar.” Kubilay ELDEMİRCİ

 

  

Editör: TE Bilisim