Adalet ve Demokrasi Haftası kapsamında tüm devrim şehitlerimizi andık. Ülkesinin, memleketinin geleceğinden duyduğu kaygıyla daha yaşanabilir, özgür, Cumhuriyet ve ilkelerine bağlı bir memleket uğruna mücadele eden, bu mücadelelerinde asla ölümden korkamayan tüm şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyorum…
Geçtiğimiz hafta cesur kalem, Atatürkçü, aydın Uğur Mumcu’yu, haftasonu öğretim üyesi, hukukçu Muammer Aksoy’u, önceki gün de gazeteci Abdi İpekçi’yi yad ettik…
Aslında utanarak anıyorum adlarını…
Failleri belli olmasına rağmen hala faili meçhul katliamlar arasında anılmalarını sindiremiyorum…
Ve en büyük üzüntüm de bu aydınlanma neferlerinin yaktığı ve taşıdığı meşalenin korkusuzca taşınamıyor olması…
Namuslular da namussuzlar kadar cesur olamıyor maalesef…
Ve basın…
Rengini dokusunu kaybediyor. Siyaset-ticaret-basın üçgenine eklenen baskı, ambargo ve hedef gösterme ile durum iyice vahimleşti…
Yılar önce yazılanlara ve verilen mücadelelere bakılınca onları bir kez daha tebrik ediyorum. Sevgim, saygım daha da büyüyor…
Baskıya direndikleri, ölümü bile göze aldıkları için onlar aslında hiç ölmedi…
Fikirleriyle, mücadeleleriyle aramızdalar…
Peki bize ne oldu…
Onların meşalesini taşıyacak öğretim üyeleri, hukukçular, gazeteciler, siyasiler neden karanlığı bir türlü yaramıyor?
Neden meşalemiz yükselemiyor…
Karşı devrimin ayak sesleri belli değil miydi de gereken tedbir ve mücadele yapılamadı…
Neden biz özgürlük ve aydınlık savaşçıları suskunuz…
1 Mart 1987’de yayımlanan Uğur Mumcu’nun ‘İmam bayıldı’ makalesindeki gibi galiba her şeyin sahtesi olduğu gibi ideolojilerin de sahtesi çoğaldı…
Çok Makyavelist olundu…
Ama her şeye rağmen “Ben Atatürkçüyüm. Ben Cumhuriyetçiyim. Ben laikim. Ben anti- emperyalistim. Ben bağımsız Türkiye'den yanayım. Ben özgürlükçüyüm. Ben insan hakları savunucusuyum. Ben terörün karşısındayım. Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Öyleyse vurun, parçalayın! Her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar çıkacaktır” dizelerindeki gibi yaktığınız meşale hiç sönmeyecek…
Saygı, sevgi ve özlemle…
