Geçtiğimiz akşam gazetemiz henüz baskıdayken telefonum çaldı. Saat 21.30 civarıydı. Açtım, Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Menderes Türel. Hem meslektaşım hem de meclis mesaimiz olan bir isim. CHP Grup Başkanvekilliğim sürecinde mecliste sık sık tartışsak da genel itibariyle siyasi nezaketi ile tanıdığım ve haklı savunmalarım karşısında zaman zaman aynı noktada buluştuğum bir isimdi…


Ama ayıp etti. Son derece yakışıksız bir görüşme gerçekleştirdik. ‘Hani montajdı’ başlıklı manşet haberi ve ‘FETÖ’cü montaj’ yalan oldu başlıklı köşemi, bence tam da okuyup yorumlamadan köpürdü. Tehdit savurdu adeta. Yargıya gideceğini, yargıyı etkilemeye çalıştığımı iddia etti. Mesleki ders vermeyi de iham etmedi kendince. Artı benimle bundan sonra nezaketten uzak olacağını kaydetti. Telefonu suratıma kapattı…


Nerden başlayım, nereyi düzelteyim ki. Başkanım sizin tavrınıza karşı ben nezaketi hiç elden bırakmayacağım. Çünkü ben buyum. Kimse için kabalaşamam, çirkinleşemem. Siz kendinize nasıl yakışıyorsa, öyle yapın. Buyrun…


Bana habercilik dersi vermeye gelince; benim kadar mesainiz yoktur…


Ama olsun, gazetecisiniz. Unuttuysanız hatırlatayım Başkanım, gazetecilik, yazılması isteneni değil, istenmeyeni yazmaktı. Biz de onu yaptık. Bir mahkeme duruşmasından edindiğimiz bilgileri yazdık. İçinde yalan yok. Eksik varsa tamamlayın. Cevap hakkınız her zaman var ama lütfen benim gibi bir gazeteciyi tehdit etmeyin. Mahkemeden de korkmayız tehditten de…


Yalanımız yok…


Nitekim 2019 yerel seçimleri öncesinde ortaya çıkan ve eşiniz Ebru Türel’in ses kaydı olduğu iddia edilen kaset konusunda beklenen Adli Tıp Raporu gelmiş. Rapora göre de montaj değilmiş…


22 Haziran 2020 tarihli Adli Tıp Raporu elimde.


Evet, Başkanım. Raporun 6.3 numaralı son cümlesinde “…montaj-manipülasyon olup olmadığına yönelik kesin bir kanaate varılamadığı hususlarını bildirir kanaat raporudur” diyor…


Şunu söyleyebilirsiniz biz o rapora itiraz ettik, bilirkişi raporu istedik. Tamam ama ortada daha bir bilirkişi raporu yok. Adli Tıp Raporu’nda da montaj demiyor…


Gelelim elektronik posta yoluyla tarafıma gönderilen tekzipe. Menderes Türel ve Ebru Türel’in avukatları Bahadır Çolakoğlu, son derece kibar bir dille bir tekzip göndermiş. Başkan Türel’den gelen tekzipler genelde hakaret içeren, aşağılayıcı ifadeleri kapsar. Böyle bir tekzipi dava edip kazanmışlığımız da var. Bu öyle değil…


Sayın Çolakoğlu, kibar bir dille yargıyı etkilemeye çalıştığımı ve bunun suç olduğunu kaydetmiş. Ama örnek verdiği cümleler haber değil, köşe yazımdan. Yani haberimizde düzeltilecek bir şey yok. Yalan yok, yanlış yok…


Köşeme gelince köşemde de yalan yok. Ama mahkemeyi etkilemeye çalıştığımı iddia edebilirsiniz, o da sizin yorumunuz…


Biz Türk adaletine, mahkemelerimize hala güveniyoruz. Adalet, en doğru kararı verecektir. Adaletin, hukukun üstünlüğüne inan bizlerin mahkemeyi etkileme kastımız asla olamaz…


Biz sadece işimizi yapıyor…


Habercilik…