Adalet, mülkün temeli. Hukukun üstünlüğü, demokrasinin olmazsa olmazı. Gel gelelim ne hukuk üstün ne adalet kaldı ortada…

 

Siyasi kadroların elinde hukuk ve hukukçular…

 

İptal edilen İstanbul seçimleri, gelinen noktanın korkunçluğunu gözler önüne seriyor. Ama umurunda değil hala azınlıktaki mutlu kesimin. Onların derdi makam, mevki, kişisel mutluluk…

 

Adalet, güçlü ve zenginin elinde midir, değil midir? Geçmişte nasıldı, bugüne nasıl gelindi tartışmalarına girmeden zaten sallanan adaletinin içinde horlanan hukukçuların yaşadığı son örneği paylaşacağım…

 

Hep derim önce insan olmayı, kadın-erkek eşitliğini öğretmek lazım, çocuklara. Diplomayla insan olunamıyor maalesef…

 

İşte İstanbul’da dün bir yargıç dün avukatın eteğini beğenmemiş. Çok kısa bulmuş. Ramazan ayında ayıplamış olsa gerek ki cep telefonuyla etek boyunu çektirmek istemiş…

 

Daha bitmedi. Tüm bunlar tutanaklara da geçmiş…

 

Cübbenin altındakiyle yargıcın ne işi vardı, neden ilgilendi bilemem ama gözü kaymış demek ki! Yoksa cübbenin üstüyle işi…

 

Dün uzun süredir görüşemediğim hocamla keyifli bir sohbet etmiştik. Tam da kadının, dünyanın her yerinde eşitlik mücadelesi verirken Küba’da nasıl eşitliği çoktan alıp geçtiğini paylaşmıştık…

 

Kadına tokat atmanın 10 yıldan başladığı Küba örneği ortadayken, bizde tablo vahimleşiyor…

Oysa Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren biz de de kadın devrimi yapılmıştı adeta…

 

Kadın toplumun her kesiminde temsil ediliyordu, hızla…

 

Peki ya şimdi! Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamayan, anlamamakta ısrar eden zihniyet Cumhuriyet kadınlarını tekrar peçeye sokmaya çalışıyor…

 

Küçücük çocuklara fes giydiriliyor, türban takılıyor…

 

Yetmiyor; kadını erkeğin hizmetçisi olarak gören Arap anlayışı topluma yerleştirilmeye çalışılıyor…

 

Onu giyme, bunu giy…

 

Gülme, konuşma, ruj sürme, çalışma…

 

Bakın müdahale en eğitimlisine de yapılıyor en az eğitimlisine de…

 

Değişmiyor…

 

Oysa biz yıllar önce devrimi Atatürk’le yapmış bir toplumuz…

 

Yazık…

 

O yargıcın bence cübbesi çıkarılmalıdır…

 

Açığa almak yetmez…

 

Yoksa durum korkarım ki daha da vahimleşecek…