Çocuklarımız herşeyimiz. Ülkemizin geleceğinin mimarları onlar. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün dünyada ilk bayram hediye ederek, önemlerini hissettirdiği evlatlarımız…

 

İstismar, taciz ve tecavüz ile karşı karşıya kalan çocuklarımızı bu tehditleri karşı korumak, kollamak, güçlendirmekle sorumlu yetkililer, etkililer, idareler, sivil toplum örgütü neler yapıyor…

 

Yapılıyor belki birşeyler ama eksik, yetersiz belli…

 

Her gün bir içimizi yakan haber duymasak olmuyor. Ve tüm bunların üstüne bir de tacizcileri aklayan, koruyan kararlar ekleniyor…

 

Acımız daha da artıyor…

 

Peki ne yapacağız…

 

Önceki günlerde bir anne, evladını taciz eden sapığın salıverilmesine isyan etti. Sinir krizi geçirdi…

 

Dün çocukları istismar eden sapık salıverildi…

 

Daha pekçok örnek var, can yaralayan…

 

Bu sadece son iki haber…

 

Ailelerden eğitimcilere, yerel yöneticilerden vekillere çok iş düşüyor herkese. Hem çocuklarımızı istismar, taciz ve tecavüze karşı korumak, hem bunun önüne geçmek hem de mağdurları da yeniden mağdur etmemek…

 

Değişen bir şey yok ama…

 

Sadece günü konuşup geçiyoruz…

 

Sonra da yine başa sarıyoruz…

 

Bu konuda Antalya Baromuzdan da güçlü bir karşı çıkış bekliyoruz…

 

Adaletin sağlanabilmesi için Türkiye Barolar Birliği’ne mağdurların sesi duyurulmalı…

 

Onlar da yasal çalışmanın altyapısını yapmalı…

 

Ama sadece yasa yapmak yetmez…

 

Uygulamak önemli…

 

Ve elini vicdanına koymalı yasa yapıcılar da uygulayıcılar da…

 

Artık yeter…

 

Çocuklarımıza dokundurmayın…

 

Dokunanları da salı vermeyin…