Türkiye
Cumhuriyeti’nin en önemli kurumlarından Sayıştay Başkanlığı’nın devlet
kurumlarındaki denetimleri sonucu ortaya çıkan raporlar her daim kamuoyunda
geniş yankı bulur. Bulgular ve tespitler ne kadar azsa, hesaplar doğru ve
şeffafsa o kadar gurur vesilesi olur kurumlar için...
Karneler iyiyken
alkışlanan Sayıştay, şu sıralar pek alkışlanmıyor. Hatta büyük özveri ile
yapılan incelemeler hafife alınıyor, tespitler önemsizleştirilmeye çalışılıyor…
Özellikle AKP’li belediyelerle ilgili ciddi hata, usulsüzlük
tespiti içeren bulgular, yolsuzlukları, usulsüzlükleri raporlayan Sayıştay
Başkan Yardımcısı’nın görevden alınmasına yol açtı. Yakında “Sayıştay’a FETÖ sızdı” denirse şaşırmayacak haldeyiz…
Biz gelelim Antalya’ya…
Hem Büyükşehir
Belediyesi hem Kepez için Sayıştay raporları medyada yer buldu. Başkanlar da ya
medya kanalıyla ya meclislerden cevap verdi…
Biz de Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Sayıştay karnesini
yazmıştık…
Tespitler önemliydi…
Mali hesaplardaki
yanlış girişler ve eksiklikler bir yana hesapların güvenirliliğini etkileyen
bir dizi hata var…
Gayrimenkul
değerlemelerinin eksikliği…
Şirket ortaklık
paylarının tablolarda eksik ve hatalı yer alması…
Ve mecliste en çok
uyardığım noktalardan biri…
‘Üçüncü şahıslara
devir’…
Belediyenin
şirketlerine kiraladığı mülklerin üçüncü şahıslara ihalesiz devri…
Kiralama şekline
dönen ecrimisiller…
389 adet taşınmazın
pazarlı usulü kiraya verilmesi…
Ve daha pek çok şey…
İşçilerin kanuna
aykırı fazla çalıştırılması…
Ve daha pek çok şey…
Tabii bunları Başkan Menderes Türel bilmez veya bilir. Ama
bilerek ya da bilmeyerek yapılan ya da yönetim tarzı gereği olarak uygulanan
pek çok yanlış adım hem kamunun hem de Antalyalının aleyhine olmaktadır…
Belediyeler, şeffaf
ve katılımcı anlayışla yönetilmeli, kamunun kaynakları doğru kullanılmalı,
kiralamalar ihaleyle en geniş kesimlere ulaşacak şekilde olmalıdır…
İşin ehli idarecilerden oluşan ekiplerle hem kurumlar hem
halk rahat eder, herkes kazanır…